15 Temmuz 2015 Çarşamba

Muhsin Başkan *

Kitaba “Ülkücü Hareket”in tarihi derinliklerini anlatarak başlanmış. Meraklısına çok miktarda bilgi var... anlatım okumayı zorlaştırmış ... .. kötü baskı da bunda etkili... ... doğrudan Muhsin Başkan’ı okumak isteyenlerin kitabın ilerleyen bölümlerine kadar sabırlı olması gerekiyor. Kitabı satın alanların ; “ne oldu, nasıl oldu, niçin oldu... ..” sorularına ne kadar cevap verilmiş... .. Olayların arka planına ilişkin ne kadar ayrıntıya girilmiş? Takdir okuyucunun... ..
-Yapılan değerlendirmeler ve günümüze de ışık tutan bölümlerin hakkını vermek gerekir...  ..
-Eseri okurken, Musin Yazıcıoğlu’nun hayatını sonlandıran şüpheli kazayı, yakın tarihimiz ve günümüzde izlemeye devam ettiğimiz gelişmeleri anlamlandırabiliyoruz ... ..
Kitaptan alıntılarla Muhsin Başkan’ı anlamaya çalışalım:
12 Eylül ve Yakalanışı
-... .. Ve C-5 denen Mamak Garnizonu’na getirildim. ...
-‘Geber lan’” dediler... ‘Zaten gebereceksin...’... .. elektrik ve dayaktan etkilenmemiştim. Ama soyundurmadan etkilendiğimi anladılar. ... .. bu işkenceyi iyi keşfetmişlerdi... ...
-(sf.139)... .. MHP, 12 Eylül öncesinde de, Cunta döneminden sonra da görüşlerinde hiçbir değişikliğe uğramamıştır.
-12 Eylül öncesi çatışmaları bir zaruretti. 12 Eylül Darbesi’nden sonra bu zaruret ortadan kalkmıştır.
-Muhsin ve arkadaşları 12 Eylül öncesinde, çokluğu Ülkü Ocakları başkanlıklarında ve yönetim kurullarında bulunmuş isimler olarak... ..
-Siyasal İslama yakın muhafazakar seçmenin tercihleri ile iktidar olmanın cazibesi arasında sıkışan MHP, sistemin endişelerini gidermekte gecikmeyerek ve tercihini iktidardan yana kullanacaktı. Merve Kavakçı’nın TBMM’yi ‘çığırtkanlar’ ve ‘suskunlar’ olarak ikiye bölmesinden kısa bir süre önce MHP’nin türbanlı Antalya milletvekili Nesrin Ünal, mecliste başı açık
yemin ederek MHP’nin iktidar olma yolunu sonuna kadar açıyordu. MHP böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin 57. hükümetinin ikinci büyük ortağı oldu.  ... ..
.... ..1970’li yıllarda hareket üzerinde büyük etkisi olmuş Türk-İslâm sentezinin (özellikle 1990’larda tabanda daha İslami bir kimliğe bürünmüş) geçerliliğini koruduğunu göstermektedir. ...
-Muhsin ve arkadaşları, Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altındayken değil, MÇP çatısı altındayken partiden ayrıldılar. MÇP, yıl sonunda MHP’ye dönüşmüştü. ... ..
-Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı ... ..
Muhsin, Özal’la Görüştü mü?
-Cumhurbaşkanı Özal ile görüşme... ..
-Yazıcıoğlu, bürokratik oligarşi ile irtibatlı militarist kesimlerin ülkemizde “Laik-anti Laik çatışması” çıkararak, BAAS tipi bir dikta rejimi peşinde koştuklarını dile getiriyordu. Yazıcıoğlu, Özal'a artık, ‘Darbe dönemleri kapanmalı, antiemperyalist akımlara karşı toplumun bütün kesimleri duyarlı olmalı, demokrasiye sahip çıkmalı’ diyordu.
-Yazıcıolu, Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya yönelik menfur, karanlık suikastların üzüerine kararlılıkla gidilmesini, devlet içinde, hukuk dışına çıkan, illegal karanlık yapılanmalarla mücadele edilmesini Özal’a söylüyordu.
-Muhsin Yazıcıoğlu, Özal’a, devlet bu karanlık suikastları mutlaka çözmeli, üzerine gitmeli, diğer suikastlar gibi bu dosyada arşivlerin tozlu raflarında kalmamalı diyordu.
-Yazcıoğlu’na göre Uğur Mumcu suikastında da iç ve dış mihrakların işbirliği vardı.
-Yazıcıolu, SSCB’nin dağılması ve çökmesiyle, soğuk savaşın sona ermesi sonucu yanlız kalan ABD’nin “Yeni Dünya Düzeni” adı altında dünya imparatorluğu peşinde koştuğunu, coğrafyamızda sınırları ve haritaları değiştirmek için yeni küresel projele geliştirdiğine dikkat çekerek Çekiç Güç’ün de ABD çıkarlarına hizmet ettiğini ifade ediyordu. ... ..
Parti Kurmak İçin Sebepler
-Taha Akyol, Muhsin’in fikri yapısını en iyi değerlendirebilecek isimlerdendir. ... ..
-... ..” Kürt kardeşlerimizi kazanmalıyız” diyordu.
Türkeş’ten kopuş
Hangi Milliyetçilik
-... .. muhafazakâr milliyetçi... .. “Bozkurt” değil, “Alperen”... ..
Ve Demokrasi
28 Şubat, bir çok muhafazkâr gibi onu da daha “demokrat” bir duruşa itti. ... ..
-MHP’nin eleştirdiği TRT-Şeş’i, ilk kutlayanlardan biri de Muhsin Yazıcıoğlu olacaktı. ... ..
Milli Mutabakata Çağrı
-Muhsin ve arkadaşları  ayrılıklarını adım adım pekiştirdiler ve halkın nabzını ölçmeye başladılar. Ayrılışlarının hemen ardından bir "Milli Mutabakata Çağrı” metnini yayımlamışlardır:
“Yeni bir dünya kuruluyor. ... .. Dünya küçülüyor. Hızlı nüfus artışı ve tabii çevrenin süratle kirlenmesi, azalan iktisadi kaynaklar, milletler arası rekabeti şiddetlendiriyor. Adaletsiz, güçlünün zayıfı ezdiği bir dünyada gelecek huzur ve barış getirmeyecek. ... .. Çağrımız ... ..birlik olup... ..”
-... ..yedi cihana serdar olan Osmanlı padişahlarının saray tefrişatında; bir görevli, resmi görevle bulunurdu. Görevi; “Gururlanma padişahım, senden büyük Allah var” diye tekrarlamaktı. Şimdikilerin çevresinde, sadece “sizden büyüğü yok” diyenler var. Bir koltuk kapan sımsıkı yapışıyor. Koltuğunu kaybeden yeni bir koltuk peşinde koşuyor. Siyaset sadece bir koltuk yarışı olarak görülüyor. Ne tarafa bakarsanız lider sultanları, lider karizmaları, liderlerin yanılmazlığı, liderlerin vazgeçilmezliği, etrafında siyasete atılanların mutabık olduğu oyun üdürülüyor. ... ..
-... ...Siyaset anlayışımızın ikinci prensibi, eleştirdiğimiz lider sultanlarına, tek kişi hakimiyetlerine, tek kişinin aklına, idrakine dayanan siyasete, alternatif olarak koyduğumuz istişare prensibidir. ... ..
-Yıkmak kolay, yapmak zordur. Yapıcı olalım. Geçmiş bizim şahsiyetimizdir. Geçmişimizden geleceğimiz için güç alalım, ilham alalım. Ama geçmişe takılıp kalmayalım.Yürüdüğümüz yolda, koşarak gittiğimiz yolda, koşarak gittiğimiz yolda önümüze bakalım. Bizi, burada bulunduğumuz arkadaşlarla yan yana görmekten rahatsız olanlar elbette olacaktır. Bunlar milli güçlerin şahlanışından rahatsızlık duyanlardır. Aynı kıbleye, aynı bayrağa, aynı vatana sahip olduğumuz insanlarla birlikte siyaset yapmamızdan daha tabii, daha güzel ne olabilir? ... ..
-... .. Halk siyasi hayatta alternatifsiz olduğunu düşünmektedir. Halkın çaresizliğini gören fırsatçı politikacılar ve particiler siyaseti rüşvet, yolsuzluk ve yağmalama ile bir zenginlik aracı haline getirmektedir. Siyaset bir avuç politikacının ve yandaşlarının geçim kaynağı haline gelmiştir. Bu çarpık yapıyı kıracak olan ‘Sivil Toplum’dur.
-Siyaseti, şahsi hırslarının, şöhret tutkularının aracı olarak gören ve oluşturdukları lider sultalarıyla halkın iradesinin önünü tıkayan siyasi liderler ve partiler; ancak sivil toplumun baskısı ile bu tutkularından vazgeçebilirler. Siyasetin ve Türkiye’nin önü bu şekilde açılabilir. Halkın istek ve arzularını siyaset katına, siyasal iktidara taşıyacak olan ‘Sivil Toplum’dur. ... ..
BBP’nin Kuruluşu
Hakk’a Yürüyüş
-... .. 29 Mart 2009’da mahalli seçimler yapılacaktı. ... .. seçimlere 10 gün kala Karamanda’da yaptığı konuşmada... ..ölümden bahsetmişti. ... .. 25 Mart 2009’da BBP lideri son mitingini, Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinde yaptı. Kahramanmaraş’tan aynı gün Yozgat-Yerköy mitingine yetişmek amacıyla... .. bu onun ilk ve son helikopter yolculuğu olacaktı. ... .. Yazıcıoğlu’nun helikopteri, içinde bulunan toplam altı kişiyle beraber Yerköy yolunda düşecek, ... ..
-Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil, 115 km. uzağındaydı. ... ..
-İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise, enkaza ulaşıldığını 3 kişinin sağ olduğunu bile söyleyecekti. ... ..
Üstü Örtülmek İstendi
-... .. Hükümet 5 yılı aşan bu dosyayla ilgili ne yaptı? ... ..
-Bütün şüpheler soruşturma dosyasının içinde. ... ..
-... ..”Hiç kimse geleceğini ve kariyerini riske atarak bu davaya bakamaz.” sözünü ... ..
-Kayseri Valisi, tepkiler üzerine , doğruluğu teyit edilemeyen bu bilgiyi Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in verdiğini söylüyordu. ... ..  Dikkati çeken husus, daha sonra yalanlanan bu istihbarat bilgisindeki yerin, enkazın bulunduğu yer ile aynı koordinat içerisinde olmasıdır. ... ..
Devlet Değil Millet Buldu
-Ankara’da bulunan kriz merkezi ve Maraş’taki kriz merkezleri üzüerüne düşeni yaptılar mı? Enkazı ilk kişmler buldu?
-... ..
DDK Kendiliğinden Ortaya Çıkmadı
-... ..Cumhurbaşkanı açıkca “şüphelerim var.” diyor. ... ..
-“Keçiler mi söktü?”
-Helikopterin kazadan sonra beynini söken kişilerin üniformalı subaylar olduğu ortaya çıktı. ... .. görüntüler medyaya yansıdı. ... ..
-Gül, Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner’le görüntüleri konuşurken, Işık Ko, helikopterin aner, “Elimizden geleni yaptık, haksızlık yapılıyor” deyince, Gül video ve fotoğrafları göstermiş, “bunlar ne öyleyse paşam?” demiş. ... ..
-Görevleri olmadığı halde , Malatya 2. Hava alayında görevli muvazzaf üç-dört asker, helikopterin üzerinde çalışma yapıyor ve GPS aletlerini söküyorlar. Cihazı sökenler mahkemede “hatıra olsun” diye söktük diyorlar. ... ..
-Dört dakikalık kayıp radar görüntüleri sırrını hâlâ koruyor. ... ..
Adalet Bakanlığı da İlgisiz
AKP Şüphelileri Terfi Ettirdi
*Muhsin Başkan – Dr. Arslan Tekin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder