Jan
Dark ; Yüzyıl Savaşları boyunca İngiltere'ye
karşı ülkesi Fransa'ya
memleketi Lorraine'deki
cephelerden başlayarak manevi anlamda büyük destek olan ve sonradan ünü Fransa'nın dört bir yanına yayılmış bir Fransız Katolik azizesidir.
Fransa'nın kuzey doğusundaki Meuse Irmağı'nın üzerinde
bulunan Domrémy köyünde 5 çocuklu bir çiftçi
ailesinin ortanca çocuğu olarak doğdu. Babası Jacques d'Arc, köyün en önde
gelen çiftlik sahiplerinden biriydi.
12
yaşındayken St. Catherine, St. Margearet ve St. Micheal tarafından Fransa
Kralı VII. Charles ile Yüzyıl Savaşları esnasında İngiliz
hakimiyeti altındaki Fransa'yı koruması için vizyonlar aldığı söylemiştir.
Aldığı vizyonların sıklaşmasının sonucunda yaşadığı dönemde çok riskli bir karar
olmasına rağmen 16 yaşında evinden ayrılmıştır. VII. Charles ile görüşmüş
ve Poitiers'de
din adamlarından oluşan kurulda bir takım sınavlardan geçtikten sonra kral
tarafından verilen izinle Fransa Ordusu'nda Orleans Kuşatması'na
katılıp İngilizlere karşı savaşmıştır. Bir dizi zaferli savaştan
sonra 23 Mayıs 1431 tarihinde, Compiègne'de İngiliz hizipleri tarafından
yakalanıp İngiliz yanlısı Beauvais Piskoposu Pierre Couchon'un
başkanlığındaki bir engizisyon mahkemesinde erkek giysileri giyip
savaşan ve gaipten sesler duyan bir kâfir olduğunu öne sürülerek henüz 19
yaşındayken 30 Mayıs 1431 tarihinde Rouen kentinde 10.000
kişinin toplandığı Vieux-Marchè meydanında diri diri yakılmıştır.
Ölümünden 490 yıl sonra öldürme kararını veren aynı kilise tarafından azize
ilan edilmiştir. Jeanne D'arc, Fransa'nın Koruyucu Azize' si
ve Orleans Bakiresi olur. Ve St. Denis, St. Tours Martin, St.
Louis, St. Michael, St. Remi, St. Petronilla, St. Radegund ve St. Lisieux
Thérèse ile beraber önemli azizelerinden sayılır.
Ölmeden
önce ve öldükten sonra adını korumak için görülmüş tüm mahkeme kayıtları bugün
Fransa Millî Kütüphanesi'nde saklanmaktadır. Yaşadığı tarihteki diğer kişiler
ile kıyaslandığında, hakkında en çok şey bilinen kişilerden biridir. Jan Dark
bugünFransa'nın
en önemli azizelerinden ve kutsal ikonlarındandır. Hayatı edebiyatta ve
sinemada yoğun şekilde konu edilmiştir.
Cep kitabı
büyüklüğündeki eser yazar Vedii İlmen’in kitabın arka yüzündeki tantımdan da
anlaşılacağı üzere; Jan Dark’ın yaşam öyküsünün oyun biçimine Getirilmiş
halidir.
Meraklısı
için ilgi çekici bölümlerden kısa alıntıları paylaşalım:
Dördüncü
sahne: Dekor, bir kale avlusu. Sahnenin sağ kenarında kule ve avluya
açılankapısı, sol kenarında ise, kalenin dış kapısı görülür. Kuleden dış kapıya
kadar mazgallar ve kulenin kenarından mazgala çıkan dar bir taş merdiven
vardır. Bu sahneyi Jan Dark tek başına tirad söyleyerek oynayacaktır. Bu
sahnenin amacı, Jan Dar’ın çektiği yürek acısını seyirciye ulaştırmaktır. Bu acı
gülü bir kişinin içten acısıdır.
-Jan Dark, kale avlusunda bir aşağı
bir yukarı gezinir.
JAN DARK:
Prensin ablası da öldü. Herhâlde işim, bundan sonradaha da kötüye gidecek.
Kısmetim bu kadarmış. O kadın sayeinde kalede serbestçe dolaşabiliyordum. Kimse
bana ilişmedi. Zavallı kadın ne için erkek elbisesi giydiğimi bir türlü
anlayamadı. Daha doğrusu kabul edemedi ama çıkartmam için de bir zorlamada bulunmadı. İsa onu
kutsasın. İyi kadındı! Kardeşi de onu severdi, onun sözünden çıkmadı ve o,
ölünceye kadar beni İngilizlere teslim etmedi.
(Jan Dark birden duraklar. Durakladığı
yer, kulye yakın ve mazgallara çıkan taş merdivenin yakınındadır.)
-JAN DARK:
Fransa’danhiçbir haber alamıyorum. Kral benim için ne gibi girişimlerde
bulundu?
Buralarda
söylenenler, hibir girişimde bulunmadığı yolunda. Bu işi hiç anlamdım. Belki
buradakiler beni üzmek için öyle söylüyorlardır.
-Ama
beni buradasevenler de var. Örneğin,
Prensin ablası... O, kardeşinden birşeyler öğrenir , bana umut vermek için
ssöylerdi. Demek ki söylenenler doğru. Kral bir girişimde bulunmadı.
-Ama neden? Ben ona az mı iyilik ettim? Orleans’ı
kurrtardım. Rems’i geri aldım. Kendisine taç giydirip Fransa kralı ilan
ettirdim. Paris’i almadım diye mi, bana bunu yapıyor. Paris öteki iyiliklerimi
unutturdu mu? Başka da bir kusurum olmasa gerek. ... ..
-Dördüncü
Perde, Birinci sahne
-Dekor büyücek bir salondur. Salonda
seyircilere doğru çapraz duran bir masaya beş kişi oturmuştur. Ortadaki baş
papaz, diğerleri ise papaz giysisindedirler. O masaya dik konumda bir küçük
masada zabıt jatibi sorulanları ve cevapları yazmaktadır.
... ..
-Başpapaz: Bak kızım! Sen sihirle,
büyüle uğraşan bir kız olarak, cadılıkla, dinsel sapıklkla suçlanıyorsun.
Suçunu kabul ediyor musun?
-Jan Dark: Hayır, ben suçsuzum.
... ..
-Başpapaz: Sen dini bir sapıksın.Doğru
yoldaki bütün Hristiyanlar bilir ki, klisenin aracılığı olmadan kişilerin
Tanrıya ve Tanrı buyruklarının kişilere ulaşması imkânsızdır. Buna mukabil sen
kiliseyi ciddiye almıyosun.
-Jan Dark: Tanrının kiliseden izin almaya ihtiyacı yoktur. O
istediğine buyruğunu ulaştırır. Anlaşıldı mı?
-Soldaki
yargıç: Sus! Kes tantanayı bakalım!... Senin dediğin gibi olsa her Hristiyan,
Hristiyanlığı işie geldiği, aklına estiği gibi uygular. Kaç insan varsa o kadar
çeşit Hristiyanlık olur. Oysaki tek yol, tek kilise ve tek din olmalıdır. Bunların dışına çıkmak
sapkınlıktır.
... ..
-Jan Dark: Ben kiliseye, kişilerine ve
kurumlarına tamamen saygılıyım ama gücümü Tanrudan aldığımı inkâr edemem.
Kilise sizindir ne yaparsanız yapın.
... ..
*Jan Dark oyun – Vedii İlmen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder