10 Eylül 2014 Çarşamba

İktidarla yargı arasındaki çatışma*

Hocaefendi’nin “beddua”sına karşı Erdoğan’dan “duaya davet” hamlesi geldi. AKP mitinglerini Cemaate karşıbir gövde gösterisine dönüştürdü. Emniyet ve yargıda ise, “paralel devlet’e karşı savaş açıldı. İstanbul Emniyeti’nde “Reza Zarrab operasyonu” yapan, bakan







çocuklarını gözaltına alıp tutuklatan kadrolara yönelik hızlı bir tasviye süreci başladı.
-Ergenekon davasının “kahraman” savcısı Zekeriya Öz, rüşvet ve yolsuzluk skandalındaki rolü nedeniyle yerden yere vuruldu. İstanbul Emniyet Müdürü ... görevinden alındı.
-Ancak bu baskınlar, ikinci dalga operasyonu önlemeye yetmedi. Ergenekon savcılarından Muharrem Akkaş’ın sürdürdüğü soruşturma Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a uzandı. Savcı Akkaş ifade vermek üzere Bilal Erdoğan’a bir davet yazısı çıkardı. Savcı, Adliye Sarayı önünde bildiri dağıttı.
-Ve kıyamet bir kez daha koptu. ... İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, Başbakan’ın oğlunu da hedef alan soruşturma dosyasını savcı Aktaş’dan aldı.
-İktidarla yargı arasındaki bu çatışma Ankara’yı da karıştırdı. Hükümet, savcıların adli kolluk gücü kullanma yetkisini kaldıran yönetmeliği apar topar kaldırdıysa da, Danıştay bu girişime set çekti, yönetmeliği iptal etti.
-Buna karşılık iktidar, 2010 referandunuyla düzenlenen HSYK (Hakimler savcılar Yüksek Kurulu) yasasını değiştirerek üyelerinin Meclis tarafından seçilmesi yönünde harekete geçti.
-Türkiye’nin dört bir yanında “Cemaatçi” diye bilinen emniyet mensuplarına yönelik büyük tasfiye başlatıldı.
-Bu süreçte Başbakan Erdoğan’ın en büyük şikâyeti “Sabaha karşı evlere giren polisin aynı gün hem gözaltı kararı çıkartıp hem de mahkemeden tutuklama aldıran savcılar aracılığıyla adeta yargısız infaza yönelmesiydi”.
-Hükümet yanlısı medya da Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarını, canlı yayınlanan ev baskınlarını, zanlılardan önce alt yazıyla haber verilen tutuklama kararlarını, iş makineleriyle gece gündüz aranan silahları, faili meçhulleri ve toprak altından çıkan kemikleri unutup “çete, cunta” suçlamasıyla emniyet ve yargıdaki Cemaatçi yapılanmayı deşifre ediyordu.

*Batsın Böyle Gazetecilik – Derya Sazak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder