-...Erdoğan
hükümeti kendisine yönelik her eleştiriyi ve hukuka uyma çağrısını “milli
irade”ye saldırı ve/veya darbe girişimi olarak yaftalamayı bir süredir
alışkanlık haline getirmiş bulunuyor.
-Oysa, demokratik
bir rejimde yöneten çoğunluğu eleştirmek ve ona muhalefet etmek hem
olağan bir
durum ve hem de bir haktır; onun için hükümete karşı çıkmayı “darbecilik”
olarak yaftalamak insan zekasıyla alay etmektir.
-Ayrıca ,
hükümet karşıtı her tutum alışı “darbe” olarak yorumlamak, hükümetin demokratik
yoldan değiştirilemeyeceğini ilan etmek demektir.
-Kaldı ki,
bugün Türkiye’de AKP hükümetine karşı darbe yapabilecek herhangi bir güç de
kalmamıştır. Çünkü, bugün gelinen noktada bütün devlet kurumları doğrudan, medya
ise kısmen doğrudan kısmen dolaylı olarak hükümetin kontrolü altındadır.
-Hatta eski
“derin devlet” de son yıllarda hükümetle gayet uyumlu çalışmaktadır. Tükiye’de
darbe yapabilecek tek üç olan silahlı kuvvetlerin de bugün ne böylebir eğilimi
ne de iradesi vardır.
-Eskiden
şikayet ettiğimiz anlamda bir “bürokratik vesayet”in varlığından da artıl söz
edilemez. Yargının bu soruşturmalardaki tutumu da böyle bir iddiaya dayanak
gösterilemez, çümkü demokratik bir rejimin vazgeçilmez şartıdır.
*Batsın Böyle Gazetecilik
– Derya Sazak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder