-Medya-iktidar
ilişkileri bu ülkede öteden beri sorunlu olmuştur. Çünkü siyasal güç odakları
her zaman medya ve gazeteci milletini genellikle kendi çektikleri “kırmızı
çizgiler”le kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Bunun için ekonomik, siyasal
ve hukuksal aletlerle baskı
uygulamıştır.
Medya
patronlarının gazetecilik dışındaki alanlarda mevcut ekonomik menfaatleri de
iktidarların ellerini güçlendirmiştir.
-Kendi
işleriyle ilgili olarak medya sahiplerinin Ankara’ya olan ihtiyaçları ya da
Ankara’nın ekonomik konulardaki aşırı gücü – Türkiye’de yargı düzeninin ikinci
sınıflılığıyla da birleşince – siyasal iktidarlar medyayla daha kolay
oynamıştır.
-1990’ların
başıydı .... Türk iş dünyasının en büyüklerindenbiri, gzete çıkarmak isterken
benim de görüşümü almıştı. Ben de ona sormuştum: “Neden gazete çıkarmak
istiyorsunuz? Avrupa çapında iyi bir buzdolabı fabrikası, iyi bir televizyon
fabrikasıyla bankadan sonra bir de iiyi gazeteniz mi olsun istiyorsunuz? Yoksa
rakiplerinize karşı Ankara’da iktidarlar nezdinde yeni bir güç ocağıyaratmak
için mi gazete çıkarmak istiyorsunuz? Ankara’da kendi iş menfaatlerinizi
korumak ve geliştirmek mi, yoksa bir de iyi gazete sahibi olmak mı, hangisi?
-.... sorum
bugün de geçerli. Ankara’yla, siyasal iktidarlarla medya arasında sorunlu ve
kusurlu ilişki yapısı, .... bugün de yukarıdaki soruda düğümleniyor.
-Unutmamak
lazım ki “basın” derken bir ticari işletmeden söz ediyoruz ve piyasa
sistemindeki davranış kalıpları burada da aynen geçerli. Yani basın şirketleri
de iktisadi gücü artırmaya ve bu güç üzerinden imtiyaz elde etmenin yolunu
bulmaya çalışıyorlar. Türkiye gibi ülkelerde ise bu dinamik daha ziyade ters
yönde işliyor: Basın belirli bir siyasi gücü devşirebildiği oranda sahibine
iktisadi güç sağlıyor. Diğer bir deyişle Türkiye’de basın öncelikle kendisini
“gazeteci” olarak değil, belirli bir ideolojinin ve siyasi koalisyonun parçası
olarak görüyor. ...... siyasi ayrışma ve kavga dönemlerinde basın organları hem
ideolojik hem de patronların menfaatlerini nerede aradıklarına bağlı olarak
savruluyorlar. ...
-Sonuç
basının siyasi kavgada bir maniplasyon alanı haline gelmesidir.
*Batsın Böyle
Gazetecilik – Derya Sazak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder