İmralı
Zabıtları, Gezi, 17 Aralık ve devamındaki dönemde basında yer alan gelişmelerin
görünen yüzü ve arka plana ilişikin detayları anlatan kitap 392 sayfa. Okurken
güncel olayları tekrar değerlendirme fırsatı buluyorsunuz. Kitabı okumanız için
gerekçe
oluşturabilecek başlıklar altında
kısa özetleri sıralamak gerekirse;
-... medyayı
baskı altına alan güçlü siyasi iktidarlar ile zayıf sermaye sahiplerinin
mesleği nasıl bir çöküşe sürüklediklerinin öyküsü ....
-Medyaya
sonradan giren , “gazete sahibi olmayı aynı zamanda bie statü ve prestij olarak
görerek, onu da satın aldıklarını düşünen” iş adamları ...
-Böylece
sahip oldukları medyayı iktidarların hizmetine sunmaktadırlar.
-Onlar
açısından düşledikleri “itibar” gazete okurları gözünde yükselmek, saygınlık
kazanmak değil, iktidarlara yaranmaktır. Bu yoldan işlerini geliştireceklerini,
kârlarını artıracaklarını düşünürler.
-Günümüz
okurları birçok alanda daha iyi, daha hızlı, daha ayrıntılı, daha ucuz
erişimden yanalar. Bir konuda tavır alan ve eski sisteme göre sesini duyurma
şansı olmayan kişiler, şimdi bir bilgisayar ve internet bağlantısı sayesinde
kendilerini yayıncı yapabilirler.
Kitabın
başından:
-AKP
yöneticileri 28 Şubat’çıların durumuna düşmüşlerdi. Başbakan’nın deyimiyle bu
kez Gülenciler “Dostmodern darbe” yapmışlardı.
-...
Dolmabahçe’deki basın toplantısının “akreditasyon” açısından 28 Şubat
brifinglerinden farkı yoktu.
*Batsın Böyle
Gazetecilik – Derya Sazak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder