10 Eylül 2014 Çarşamba

Batsın Böyle Gazetecilik*

İmralı Zabıtları, Gezi, 17 Aralık ve devamındaki dönemde basında yer alan gelişmelerin görünen yüzü ve arka plana ilişikin detayları anlatan kitap 392 sayfa. Okurken güncel olayları tekrar değerlendirme fırsatı buluyorsunuz. Kitabı okumanız için gerekçe
oluşturabilecek  başlıklar altında kısa özetleri sıralamak gerekirse;
-... medyayı baskı altına alan güçlü siyasi iktidarlar ile zayıf sermaye sahiplerinin mesleği nasıl bir çöküşe sürüklediklerinin öyküsü ....
-Medyaya sonradan giren , “gazete sahibi olmayı aynı zamanda bie statü ve prestij olarak görerek, onu da satın aldıklarını düşünen” iş adamları ...
-Böylece sahip oldukları medyayı iktidarların hizmetine sunmaktadırlar.
-Onlar açısından düşledikleri “itibar” gazete okurları gözünde yükselmek, saygınlık kazanmak değil, iktidarlara yaranmaktır. Bu yoldan işlerini geliştireceklerini, kârlarını artıracaklarını düşünürler.
-Günümüz okurları birçok alanda daha iyi, daha hızlı, daha ayrıntılı, daha ucuz erişimden yanalar. Bir konuda tavır alan ve eski sisteme göre sesini duyurma şansı olmayan kişiler, şimdi bir bilgisayar ve internet bağlantısı sayesinde kendilerini yayıncı yapabilirler.
Kitabın başından:
-AKP yöneticileri 28 Şubat’çıların durumuna düşmüşlerdi. Başbakan’nın deyimiyle bu kez Gülenciler “Dostmodern darbe” yapmışlardı.
-... Dolmabahçe’deki basın toplantısının “akreditasyon” açısından 28 Şubat brifinglerinden farkı yoktu.

*Batsın Böyle Gazetecilik – Derya Sazak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder