Dünya
klasiği olma özelliğini hakkaden bir eser. Sürükleyiciliği tartışılmaz.
Tolstoy’un seksen iki yıllık yaşamının (1828-1910) yansımalarını
hissediyorsunuz. Romanı okurken, başlangıçta kim kimdir konusunda ki zorlukları
ilerleyen bölümlerde aşabiliyorsunuz. Kısa bir alıntı paylaşalım:
-... ..
Aleksey Aleksandroviç, karısının Vronski’yle oturup heyecanlı heyecanlı
konuşmasında, özel ve sakıncalı bir yan görmüyordu. Ama başkalarının bunu
yakışıksız bulduğunu görünce, o da böyle düşünmüştü. Bu durumdan, karısına söz
etmeye karar verdi.
-Eve
dönünce, ... .. karısıyla konuşması
gerektiğine karar verdiği zaman, bu ona çok kolay, sıradan bir şey gibi
görünmüştü. Oysa şimdi iyice düşününce, bunu yapmak zor ve rahatsız ediici
geliyordu ona.
-Kıskanç
değildi. Ona göre kıskançlık, kadına hakaret etmek demekti. Oysa güvenmek
gerekiyordu. Neden güvenmesi yani her zaman karısının kendisini sevdiğinden
emin olması gerekiyordu? Bunu hiç düşünmemişti. Ama şimdiye kadar hiç
güvensizlik duymadığından, ona güveniyor ve güven duyması gerektiğini
düşünüyordu. Şimdiyse, kıskançlığın utanç verici, güvenin de gerekli olduğuna
inanmasına karşın, mantık dışı, kararsız bir durumda olduğunu hissediyor, ne
yapacağını bilmi,yordu. yaşamla yüz yüzeydi, karısının başka birisini sevme
olasılığını düşünüyor, bu daona tutarsız ve anlaşılmaz bir olay gibi
görünüyordu; çünkü yaşamın kendisiydi bu.
-... ..
Şimdi de her zaman üzerinden geçtiği köprünün yıkıldığını, uçurumun ayakları
dibinde olduğunu gören bir adamın duymuş olduğu duyguya benzer bir duygu
duyuyordu. Uçurum kendi hayatı, köprü de
Alekseey Aleksandroviç’in yaşadığı yapay yaşamdı. Karısının, bir erkeği
sevebilme olasılığı, karşısına ilk kez çıkıyor ve bu düşünce dehşete
düşürüyordu onu.
-... ..
İlk kez ... .. onun da özel bir yaşamı olabileceği düşüncesi ona öylesine
korkunç göründü ki, bunu hemen aklından kovdu. Bakmaya bile korktuğu uçurum
buydu. ... ..
-... ..
Ben düşmanlara ve tehlikelere seyirci kalan insanlardan değilim!... Düşünmeli,
karar vermeli ve harekete geçmeliyim,” diye bitirdi sözlerini yüksek sesle. ...
..
-... ..
-... .. Kiti, kucağında... .. çocukla her zamanki yerine rahatça oturduktan sonra kocasına:
"Sonunda onu sevmeye başladığına çok sevindim," dedi. "Çok sevindim. Ona karşı hiçbirşey hissetmediğini söylediğinde üzülmeye başlamıştım..." ... ..
-... ..
-... .. Kiti, kucağında... .. çocukla her zamanki yerine rahatça oturduktan sonra kocasına:
"Sonunda onu sevmeye başladığına çok sevindim," dedi. "Çok sevindim. Ona karşı hiçbirşey hissetmediğini söylediğinde üzülmeye başlamıştım..." ... ..
*Anna Karenina – Nikolay İlyiç Tolstoy
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder