… .. Mahfi Eğilmez bu romanında kamu ihalelerindeki yolsuzlukları araştıran bir maliye müfettişini, o yolsuzluklarla bağlantılı görünen cinayeti aydınlatmaya çalışan bir polis komiserini, aynı konuyu farklı açıdan soruşturan savcıyı ve olayların peşinden koşan bir gazeteciyi nefes nefese bir takip içinde buluşturuyor.
… ..
… .. Sayfanın üstüne, altına iyice baktı, bir tarih aradı ama bulamadı. Üstü karalanmış yazının altında Latince üç cümle yer alıyordu: ‘Estuans interius’ ‘Liberrate tute me ex inferis’ ‘Dies irae.’ Bunların Türkçe karşılığını internette buldu. ‘Estuansinterius’ içi yanmak, ‘Dies irae’ kıyamet günü anlamına geliyordu. ‘Libarate tute me inferis’in çevirisi olarak karşısına çıkan ‘kendini cehennemden kurtar’ hakkında tereddüte düştü. Hatırladığı kadarıyla cehennemin Latincedeki karşılığı inferis değil inferno idi. Kısa bir araştırma yaptığında cehennem sözcüğü karşılığında Latincede infernum ve infernus sözcüklerinin kullanıldığını,u görmüştü. Inferis tek başına alındığında ‘altında’ ya da ‘aşağıda’ anlamına gelse de bu cümlenin içinde cehennem anlamı taşıyordu. Sonuçta ‘kendini cehennemden kurtar’ şeklinde yapılacak çevirinin doğru olduğuna karar verdi.
Mehmet H. belli ki Latince sözlere merak sarmıştı. Defterin Latince-İngilizce sözlüğünün yer alması tesadüf değildi anlaşılan. Acaba bu son üç cümle de bir önceki sayfadaki şiir sözleri gibi Carmina Burana’nın İngilizce sözlerini buldu ve defterdeki cümlelerle karşılaştırdı. Yalnızca ‘Estuans interius’ Carmina Burana’dan alınmaydı, ötekiler şarkı sözleri arasında yoktu. Kim bilir onları nereden almıştı Mehmet h.? Aklına Dante Alighieri’nin İlahi Komedya’sı geldi. İlahi Komedya’nın ilk bölümü Inferno’ya (cehennem) ayrılmıştı. Hafızasını biraz daha yokladığında Dante’nin İlahi Komedya’yı İtalyanca olarak yazdığını, buna karşılık eserin Latincesinin daha çok bilindiğine ilişkin bir şeyler okuduğunu hatırladı. Murat bunları düşününce köşkteki kitaplıkta Dante’nin İlahi Komedya’sının bulunup bulunmadığını
hatırlamaya çalıştı ama başarılı olamadı. … ..… ..
“Anladığına göre, savcı bu vakfın kamu ihalelerine fesat karıştırma başta olmak üzere bazı karanlık işlerle uğraştığını saptamış.”
.. ..
“Babanızın eski kamu yatırımları bakanıyla halen görevde olan bakana çeşitli zamanlarda İsviçre’deki banka hesabından ödemeler yaptığını biliyor muydunuz? … ..
… ..
Açığa çıkarılan yolsuzluklar içinde en çarpıcısı, B. Vakfı’na yapılan bağışların büyük oranda kamu ihalelerine fesat karıştırılmasında kullanılıyor olmasıydı. Bu Murat’ın raporunda da yer alan tespitti. Ama Ali biraz daha ileri gitmiş, Murat’ın soruşturma yetkisi alamadığı B. Vakfı’yla ilgili yeni bilgiler edinmişti. Yazdıklarına göre başbakanın yeğeninin dolaylı sahibi olduğu K. Şirketi, B. Vakfı aracılığıyla çeşitli inşaat ihalelerini kazanan şirketlere danışmanlık yapıyor, H. Holding ve diğer birçok şirketin vakfa yaptığı bağışlar da asıl olarak bu şirkete danışmanlık bedeli olarak ödeniyordu. Ali’nin Murat’a mesaj olarak yazdığı ’büyük sürpriz’ buydu. Murat’la konuşmaları sırasında bu ilişkiden söz etmemişti. Belli ki bu bilgiye sonradan ulaşmıştı. Ne olursa olsun gerçekler ortaya çıkmıştı işte. Bunları düşünürken aklına çok sevdiği bir Çin atasözü geldi: ‘Güneş, ay ve gerçekler uzun süre saklanamaz.’
… ..
*Inferis & Mahfi Eğilmez
Remzi Kitapevi
Birinci Baskı: Kasım 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder