… .. İnsan bazen unutmada, sadece arkada bırakmayı deneyerek de affedebilir. Kendi yoluna odaklanıp, önüne bakmaya niyet ederek…
Ona de ki “Sen, seni sürekli düşünmeme değmezsin..” Sonra da gönder gitsin. Sürekli ağırlaşan bu yükü daha fazla taşıma, olmaz mı? Onu arkanda bırak. Yoluna devam et. Aklını, kalbini, hayatını işgal etmesine ve sana daha fazla zarar vermesine izin verme….
Eğer anlaşılıyorsan, uzaktaki çok yakındır. Eğer anlaşılamıyorsan, yanı başındaki çok ama çok uzaktadır. .. Yakınlık ne mesafedir, ne akrabalıkta ne arkadaşlıkta, ne de eş olmakta. Yakınlık sadece anlaşılmaktadır, anlaşılmakta…
Karşımızdaki Biz Söylemeden Anlayamayabilir
Ne yazık ki insan, en büyük kötülüğü her zaman kendine yapıyor. Gerçek duygularımızı söylemediğimizde ya da söyleyemediğimizde kendi gerçekliğimizi mutlak gerçeklik sanıyoruz. Kendimize algılarımızdan oluşan bir dünya kuruyor, orada kendimize acımaya başlıyoruz. Bu da yetmiyor dünyayı ve içindeki herkesi karşımızda zannediyoruz.
“ İnsanız… Başka türlüsünü yapamadığımızda, en azından karşımızdakilerin de insan olduğunu vr hissettiklerimizi biz söylemeden anlayamayabileceklerini hatırlamalıyız…
Düşündüğümüzü söylemek isteğiniz ile sandığınız şeyler farklı olabileceği gibi söylediğiniz şeyi karşınızdakinin duyduğu da çok farklı olabilir. Hatta bazen anlamak istediği, anladığını sandığı ve
gerçekten anladığı birbirinden o kadar farklı şeylerdir ki… İşte iletişim de bu nedenle bir sanattır.… ..
Eğer analışmayı bekliyorsak baştan söyleyeyim; bu yol çıkmaz sokak. Bu yol tek bir öare, yalnızlığa…
Anlaşılmanın, dinlenilmenin, sevilmenin yolları ise çok başka yerlerden geçer. Ama buralardan değil hiç değil…
Siz siz olun, söylemeden anlaşılmayı beklemeyin ama sevdiğiniz insanın sadece söylediklerini değil, söyleyemediklerini de duymaya çalışın. Bu sizi sadece daha iyi bir insan yapmakla kalmaz, sizi daha gerçek bir insan kılar. Her insanın derinliklerinde , dilinin ucuna gelip de yanlış anlaşılmaktan korktuğu için söyleyemedikleri vardır çünkü. Sadece dikkatle dinlendiğinizde duyabileceğiniz… Çoğu problem de işte tam bu noktada başlar ve bu noktada çözülür…
Aynı İnsanlar
… .. … eğer darbeyi hep aynı noktalardan alıyorsan, ders alıp alıp aynı yerden, yine aynı sorular çıkıyorsa karşına, artık anlamalısın ki diğerlerini değil, kendini değil, kendini sorgulama vakti gelmiştir…. ..
… ..
Sevemiyorsanız, soğuduysanız, yürümüyorsa ilişkinizi bitirin. Ama sırf cesaretiniz yok diye, sırf gitmekten korktuğunuz için yanındaymışsınız gibi yapıp, duygularınızla gitmeyin. ilişkinin içinde aldatmayın. … .
… ..
Ama bilin ki kendinize merhamet etmezseniz, kimse size merhamet etmez.
İnsanın en temel ihtiyacı değer görmek, zaman zaman özel hissetmek ve gerçekten sevilmektir. Hayatlarınızda ve ilişkilerinizde buna dikkat ederseniz birçok problemin daha kolay çözüldüğünü göreceksiniz. ..
Sevmediğiniz zaman sever gibi yapmayın. Değer vermediğiniz halde, değer veriyor gibi davranmayın. Yalancıktan sevmeyin. Gözlerinizde ve sözlerinizde sevgi yokken sanki varmış gibi, “aşkım”, “canım”, “tatlım” diyerek kendinizi kandırmayın. Az sevin ama gerçekten sevin. Sevginiz, sevdiğinizin kalbine değsin…
… ..
Açılmayan Kapıların Ardında Daha Ne Kadar Bekleyeceksin
Bu kaçıncı çaresiz hissedişin? … .. Kaç defa kendini aldatmayı deneyip pişman oldun? Kaç defa gemileri yakmak istedin? Kaç defa kalbin sızladı?... ..
… ..
Artık kendine daha fazla acı çektirme. Eğer bir insan onlarca kez, aynı olaylara hep aynı tepkiyi veriyor ve seni üzebiliyorsa, bırak artık üzülmeyi, kalbini kanatmayı. Bırak günlerce gözyaşı dökmeyi. “Bu insan ne yazık ki böyle ve de ne yazık ki başka türlü davranamıyor.” diyerek uzaklaş. Üstelik bir insan seni bir kez kırabilir. Kırmaya devam ediyorsa bu biraz da sen izin verdiğin içindir. İzin verme. Allah’ın sana başka hayır kapılarını açmasını dile. Belki de senin karanlık gördüğün yerde başlayacaktır aydınlık yarınlar. Kim bilir? Sen sadece içtenlikle iste…
... ..
... ..
*Bugün Değilse Ne Zaman & Nazlı Özburun
Yediveren Yayınları
Baskı: Ocak 202
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder