9 Nisan 2023 Pazar

İlyada*


İlyada ve Odysseia, Egeli ozan Homeros’un yaratığı iki büyük destandır. Homeros, sözlü edebiyat geleneği içinde yetişmiş bir ozandı. Bu destanları, İsa’dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı sanılıyor. Yazıya geçirilişi daha sonradır. Bu İzmirli büyük ozan, İlyada'da Troya Savaşını anlatır. Troya, Çanakkale boğazının beri yakasında, bugünkü adıyla “Hisarlık Tepesi’nde kurulu zengin  bir kentti. Yunan yarımadasından gelen Akhalar’ın saldırısına uğrar. Bu savaşta, yurtları Anadolu'da bulunan Troyalılar ile Akhalar Topluluğu, Yunan yarımadasındaki çeşitli bölge krallarının ordularından oluşmuş bir büyük askeri güçtür. Her kral , kendi gemileri ve adamlarıyla yola çıkmıştır. Bu ordular, Krallar Kralı Agamemnon’un yönetiminde, örgütlü ve birleşiktirler. Güçlüdürler. Akhalar, daha soylu, daha yürekli, daha akıllı ve daha örgütlüdürler.  Savaşı kazanırlar. 24 bölümden ve 16.000’i aşkın dizeden oluşan İlyada, Troyalılar’ın yenilgisiyle sona eren bu büyük savaşın destanıdır. İlyada destanı, ‘Troya Savaşı’nın dokuzuncu yılında, 51 günlük bir süreyi kapsar. Yani on büyük savaşın kısa bir kesitidir. Yazıldığı eski Yunanca aslından yaptığı bu ölümsüz çeviri… ..


Homeros

Homeros kimdir? İnsanlar yirmi beş yüzyıldır bu soruyu evirdiler , çevirdiler, araştırdılar durdular, gene de  bir sonuç alamadılar. Homeros bir bilmece olarak kaldı: onu hiç bilmiyoruz, hiçbir zaman bilemeyeceğiz desek de, biliyoruz.desek de yeridir. İnsanlık tarihinde bir gün geldi ki, sanatçının kimliğini kestirmek için eserine bakmakla yetinmez oldu insanoğlu. Kimdi bu sanatçı, ne zaman doğdu, nerede doğdu, nasıl yaşadı? diye bir sürü soru sormaya girişti. İşte o gün Homeros doğdu diyeceksiniz, evet, ama bilim Homeros’un üstüne, üstü karalı kâğıtları öyle bir yığdı ki, altından Homeros’u bulup çıkarmak güç iş oluverdi. Bir üniversite profesörü : “Homeros sorun mu? 40.000 cilt kitap!” derdi bana. Yani eni konu bilgin

olmadan girişilmez Homeros’u anlatmaya demek isterdi. Bu iş, koyun çokluğundan, sürüyü görememeye varır. Kitapların altında az daha Honeros kayboluyordu, hem birçokları için kaybolmuştur. Bugün okuyucu Homeros destanlarının tadına varmak için bilimden ne kadar arınmaya çalışsa, boşuna uğraşır, bilime ne kadar dalsa, o kadar çıkmaza girer, kısaca bilimle de yapamaz, bilimsiz de edemez. Ama Homeros’u bilime başvurmadan dinleyen çalar varmış. Onlardan başlayalım.

… .. 

İlkçağda Homeros

Homeros ve Platon

Homeros ve Bilim

Homeros’un “Yaşam Öyküleri”Homerosoğlları

Sözlü Gelenek, Yazılı Gelenek

Homeros Metni Yunanistan’a Nasıl Geldi

Homeros ve Destanlar Çemberi

Metin Eleştirmenleri

Dün ve Bugün Homeros Sorunu

Bizce Homeros

Troya

Troya ve Hisarlık

Homeros Aşığı

Schlieman ve Bilim

… ..

Troya Savaşı, 1200 yıllarında oldu. 1200 sularında Yunanistan, Trakya, Boğazlar, batı-orta- güney Anadolu, Girit ve adaları sınırlayan çemberin içinde neler olup bitiyordu?


Girit

Akhalar

Ege’de Kaynaşma

Tunç Uygarlığı

Destanlar Kimin İçin 

… ..

… .. Troya Savaşı’ndan beş yüz yıl sonra, Homeros, İlyada’yı bu savaşı kazanmış, Anadolu’ya yerleşmiş, orada sömürgeler kurmuş ve atalarının kahramanlık destanlarıyla övünen, bunları uzun uzun dinlemekten zevk duyan Hellenler için söylüyordu. Ne var ki, kendisi Hellen olsa bile, İonyalı idi, Anadolu’nun Girit uygarlığı ile karışmış kültürü içinde yetişmişti. Destanını meydana getirdiği çağlarda Troya yıkılmış bir kent olduğundan, onu gidip görmediyse de, İzmirli Homeros, Çanakkale Bölgesini, Troya ovasını çok iyi bilirdi. … .. 


Homeros Kimden Yana


İLYADA

… ..

… .. Aslında İlyada, Troya’nın değil, Akhilleus’un destanı sayılmalıdır. Konusu sınırlıdır: Akhilleus’un Akha ordularının Başkomutanı Agamemnon’a karşı öfkesi ve bu yüzden savaşı bırakıp barakasına çekilmesiyle başlayan destan, Akhilleus’un arkadaşı Patroklos’unj ölmesi yüzünden savaşa geri dönmesi, Troyalı kahraman Hektor ile çarpışması, onu öldürmesi, ölüsünü Troya surları çevresinde arabasına bağlı olarak sürüklemesi ve sonunda insafa gelerek Hektor’un ölüsünü, babası Kral Priamos’a geri vermesi ile biter. … ..

... ..






*İlyada  &  Homeros

Yunanca aslından çevirenler: Azra Erhat / A. Kadir

Can Yayınları

1.basım 1958, İş B. Kültür Yayınları

18.basım 2004, Can 



*
İyonya - Vikipedi (wikipedia.org)

*İyonya (Grekçe: Ἰωνία Ionia), Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen addır. Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından Ayvalık, Efes, Foça, İzmir, Kuşadası,

Milet ve Milas çevresinde kurulmuşlardır. Dünyanın yedi harikası arasında gösterilen Efes Artemis Tapınağı İyonlar döneminde inşa edilmiştir.

İyonyalılar dönemlerindeki özgür ve halkın haklarını koruyan yönetimleri sayesinde baskı altında

kalmadan bilim, ticaret vb. şeylere yönelmişlerdir. Bu yaptıkları şeylerle dönemlerinde gelişmiş bir

devlet olmuş ve gelecekteki çoğu özgür devletin kurucusu olmuşlardır. İyonya dönemlerinde halkı

baskı altına almayan çok az sayıdaki ülkeden biridir. Ayrıca devletin dini yoktu. Bu sayede çoğu

bilim insanını getirerek büyük ilerlemeler sağlamışlardır.




*
Troya - Vikipedi (wikipedia.org)  

*Truva Kaz Dağı (İda) eteklerinde tarihî bir kenttir. Çanakkale il sınırları içinde, günümüzde

Hisarlık olarak adlandırılan arkeolojik bölgede yer alır.

Çanakkale Boğazı'nın güneybatı ağzının hemen güneyinde ve Kaz Dağı'nın kuzeybatısında bulunan bir şehirdir. Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Troya Savaşı'nın gerçekleştiği antik kenttir.

1870'lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Tevfikiye köyü civarında keşfedilen antik kentte çıkan eserlerin çoğu yurt dışına kaçırılmıştır. Eserler günümüzde Türkiye, Almanya ve Rusya'da çeşitli müzelerde sergilenmektedir. Antik kent; 1998 yılından beri Dünya Miras Listesi'nde, 1996 yılından beri de Millî Park statüsündedir.

… ..

Tarihçe: İlk olarak Efes ve Milet antik kentleri gibi denize yakın olan kent, Çanakkale Boğazı'nın güneyinde bir liman kenti olarak kurulmuştur. Zamanla Karamenderes Nehri'nin kent kıyılarına taşıdığı alüvyonlar nedeniyle denizden uzaklaşmış ve önemini yitirmiştir. Bu yüzden yaşanan doğal felaketler ve saldırılar sonrasında yeniden iskan edilmeyip terk


edilmiştir.

Troyalılar, Sardis kökenli Herakleid hanedanının yerine geçmiş ve Anadolu'yu 505 yıl boyunca Lidya Krallığı Candaules (MÖ 735-718) dönemine dek yönetmişlerdir. İyonlar, Kimmerler, Frigyalılar, Miletliler onlardan sonra Anadolu'da yayılmış, ardından MÖ 546 yılında Pers istilası gelmiştir.

Troya antik kenti, Athena tapınağı ile özdeşleşmiştir. Pers egemenliği sırasında imparator I. Serhas çıktığı Yunanistan seferinde, Çanakkale Boğazı'nı geçmeden önce kentte gelerek bu tapınağa kurban sunduğu, aynı şekilde Büyük İskender'in de Perslere karşı giriştiği mücadele sırasında kenti ziyaret ettiği ve zırhını Athena tapınağına bağışladığı tarihsel kaynaklarda belirtilir.[6]


Troya Katmanları: 

1871'de amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilen antik şehrin kalıntılarında, ilerleyen zamanlarda gerçekleştirilen kazılar sonucu, aynı yerde yedi kez -farklı dönemlerde- kent kurulduğu ve farklı dönemlere ait 33 katman olduğu saptanmıştır. Şehrin bu karmaşık tarihsel ve arkeolojik yapısı, daha kolay incelenebilmesi için kent tarihsel dönemlere göre sırayla Roma rakamlarıyla ifade edilen 9 ana bölüme ayrılmıştır. Bu ana dönemler ve bazı alt dönemler aşağıda verilmiştir:





*
İlyada - Vikipedi (wikipedia.org)

*İlyada, Homeros'un Troya Savaşı'nı anlatan destanıdır. Yunanca'da Odysseia ile birlikte en eski destan olduğu düşünülen, epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir.

Homeros, İlyada destanında Troya Savaşı'nın tamamını anlatmamaktadır. 24 bölüm ve 16.000'den fazla dizeye sahip olan İlyada, Troya Savaşı'nın dokuzuncu yılında 51 günlük bir dönemi anlatmaktadır. Destan Akhilleus'un öfkesi ile açılır ve Hektor'un cenazesi ile sona erer. Destan söz konusu 51 günlük kısmı kapsamakla beraber, bu dönemin öncesi ve sonrasıyla, savaşın çeşitli evreleriyle ilgili birçok olaya atıfta bulunmaktadır.[1] Sözlü gelenekten yazıya nasıl geçtiğini bilemediğimiz gibi, metinde geç dönemde yapılan değişikliklerin kesin amacını kestirmek de güçtür. Ama Homeros bir savaşın "toprağı bereketli Troya"da geçtiğini söylemektedir.



*Odysseia - Vikipedi (wikipedia.org)

*Odysseia ya da Odesa Homeros'un derlediği ünlü destanlarından biridir. Diğeri de İlyada'dır. Modern Batı kültürünü oluşturan temellerden biridir ve İlyada destanından sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. Bilim adamları MÖ 8. yüzyılın sonlarında, Anadolu'nun bir kıyı kenti olan İyonya'da oluşturulduğunu tahmin etmektedir.[1]

Destan daha çok Yunan kahramanı Odysseus'u ve onun Truva'nın düşmesinden sonra evine yaptığı dönüş yolculuğunu konu edinmiştir. On sene süren Truva Savaşı'ndan sonra Odysseus’un evinin bulunduğu İthake’ye dönmesi bir on sene daha alır. Öldüğü varsayılan Odysseus’un yokluğunda, karısı Penelope ve oğlu Telemakhos, Penelope ile evlenmek isteyen bir grup azılı taliple baş etmek zorundadır.

Odysseia, Homer Yunancası diliyle okunmaya ve modern dillere tercüme edilmeye devam etmektedir. Birçok bilim insanı destanın sözlü gelenekle, okunmaktan çok dinlemek amacıyla oluştuğunu düşünmektedir.[1] Sözlü anlatımdaki detaylar ve destanın yazı diline dönüştürülmesi bilim adamları tarafından sürdürülen ilham verici tartışmalardandır. Odysseia; Aiol, İyon ve diğer Antik Yunan lehçelerinin bir karışımı olan Homeros lehçesinde (destan lehçesinde) bir antik Yunan vezni olan dactylic hexameter ile yazılmıştır ve 12110 dize içermektedir.[2][3] Metnin dikkate değer özellikleri arasında doğrusal ilerlemeyen zaman dizimi, kadınlar ve köleler tarafından yapılan seçimlerin olayları etkilemesi, ayrıca dövüş sahneleri gösterilebilir.

Telegony, Odysseia'nın devamı niteliğindeki kayıp bir metindir. Genellikle yazarı olarak Spartalı Cinaethon’a atfedilir. Bir kaynakta Telegony’nin Kirene’li Eugammon tarafından Müzler'den çaldığı söylenmektedir.

I. Bölüm: Sesleniş - Akhilleus'un Öfkesi

II. Bölüm: Agamemnon'un Düşü - Toplantı - Gemilerin Sayımı

III. Bölüm: Antlar - Surların üstündeki sahne - Paris'le Menelaos'un teke tek savaşı

IV. Bölüm: Antların Bozulması - Agamemnon'un Orduları Denetlemesi

V. Bölüm: Diomedes'in Kahramanlıkları

VI. Bölüm: Hektor'la Andromakhe'nin Buluşması

VII. Bölüm: Hektor ile Aias Arasındaki Çarpışma - Ölülerin Kaldırılması

VIII. Bölüm: Zeus'un İda Dağı'ndan Savaşı Yönetmesi

IX. Bölüm: Akhilleus'a Gönderilen Elçiler - Yiğidin Barakasındaki Tartışma

X. Bölüm: Odysseus'la Diomedes'in Keşfe Çıkmaları - Dolon

XI. Bölüm: Agamemnon'un Kahramanlıkları

XII. Bölüm: Duvar Dibindeki Savaş

XIII. Bölüm: Gemilerin Önündeki Savaş

XIV. Bölüm: Zeus'un Aldatılması - Akhalarda Şaşkınlık

XV. Bölüm: Duvara İkinci Saldırış

XVI. Bölüm: Patroklos Destanı

XVII. Bölüm: Menelaos'un Kahramanlığı

XVIII. Bölüm: Akhilleus'a Yeni Silahlar Yapılması

XIX. Bölüm: Akhilleus'la Agamemnon Arasındaki Barışma

XX. Bölüm: Tanrıların Savaşa Katılması

XXI. Bölüm: Irmak Kıyılarında Savaş

XXII. Bölüm: Hektor'un Ölümü

XXIII. Bölüm: Patroklos'un Ölüsüne Düzenlenen Yarışmalar

XXIV. Bölüm: Priamos'un Hektor'un Ölüsünü Geri Alması - Hektor'a Ağıtlar



*Priam'ın Hazinesi - Vikipedi (wikipedia.org)

*Priam'ın Hazinesi altın ve değerli eşyalardan oluşan bir grup eşyadır. Arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilip, Osmanlı Devleti'nden kaçırılmıştır. Schliemann hazineyi İlyada'da bahsedilen kral Priam'a atfetti. O, antik Truva şehrini bulmaya çalışmaktaydı. Hazinenin bulunduğu yerin de Truva olduğuna inanmıştı. Daha sonra Carl Blegen'in keşfettiğine göre, hazinenin bulunduğu yer Truva 2 şehri idi. Priam ise yüzlerce yıl sonraki 6. ya da 7. Truva şehirlerinin kralı olmalıydı. Hazine Schliemann tarafından takas ve satış ile pazarlanmış, son olarak Almanya'yı işgal eden Sovyetlerce kaçırılmıştı. Uzun bir süre kayıp haldeyken, 1993'te Puşkin Müzesi'nde ortaya çıkmıştır. Almanya'ya iadesi istendiğinde, Almanların 2. Dünya Savaşı'ndaki yıkımı bahane edilerek, savaş tazminatı olarak saklandığı söylenmiştir



*Miken uygarlığı - Vikipedi (wikipedia.org)

*Miken uygarlığı, MÖ yaklaşık 1600-1100 yılları arasında Antik Yunanistan'da Tunç Çağı'nın son evresinde yaşanan dönem. Saray devletleri, şehir örgütlenmesi, yazı sistemi ve sanat eserleriyle Yunanistan'daki ilk gelişmiş uygarlıktır. Dönem özelliklerinin en belirgin gözlemlendiği Miken sitesi uygarlığa adını vermiştir. Bazı araştırmacılar, Miken Yunanistanını Hitit metinlerinde adı geçen Ahhiyava Ülkesi ve Homeros'un Akaları ile bir kabul etmekte olsalar da bu görüş tartışmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder