İlyada ve Odysseia, Egeli ozan Homeros’un yaratığı iki büyük destandır. Homeros, sözlü edebiyat geleneği içinde yetişmiş bir ozandı. Bu destanları, İsa’dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı sanılıyor. Yazıya geçirilişi daha sonradır. Bu İzmirli büyük ozan, İlyada'da Troya Savaşını anlatır. Troya, Çanakkale boğazının beri yakasında, bugünkü adıyla “Hisarlık Tepesi’nde kurulu zengin bir kentti. Yunan yarımadasından gelen Akhalar’ın saldırısına uğrar. Bu savaşta, yurtları Anadolu'da bulunan Troyalılar ile Akhalar Topluluğu, Yunan yarımadasındaki çeşitli bölge krallarının ordularından oluşmuş bir büyük askeri güçtür. Her kral , kendi gemileri ve adamlarıyla yola çıkmıştır. Bu ordular, Krallar Kralı Agamemnon’un yönetiminde, örgütlü ve birleşiktirler. Güçlüdürler. Akhalar, daha soylu, daha yürekli, daha akıllı ve daha örgütlüdürler. Savaşı kazanırlar. 24 bölümden ve 16.000’i aşkın dizeden oluşan İlyada, Troyalılar’ın yenilgisiyle sona eren bu büyük savaşın destanıdır. İlyada destanı, ‘Troya Savaşı’nın dokuzuncu yılında, 51 günlük bir süreyi kapsar. Yani on büyük savaşın kısa bir kesitidir. Yazıldığı eski Yunanca aslından yaptığı bu ölümsüz çeviri… ..
Homeros
Homeros kimdir? İnsanlar yirmi beş yüzyıldır bu soruyu evirdiler , çevirdiler, araştırdılar durdular, gene de bir sonuç alamadılar. Homeros bir bilmece olarak kaldı: onu hiç bilmiyoruz, hiçbir zaman bilemeyeceğiz desek de, biliyoruz.desek de yeridir. İnsanlık tarihinde bir gün geldi ki, sanatçının kimliğini kestirmek için eserine bakmakla yetinmez oldu insanoğlu. Kimdi bu sanatçı, ne zaman doğdu, nerede doğdu, nasıl yaşadı? diye bir sürü soru sormaya girişti. İşte o gün Homeros doğdu diyeceksiniz, evet, ama bilim Homeros’un üstüne, üstü karalı kâğıtları öyle bir yığdı ki, altından Homeros’u bulup çıkarmak güç iş oluverdi. Bir üniversite profesörü : “Homeros sorun mu? 40.000 cilt kitap!” derdi bana. Yani eni konu bilgin
olmadan girişilmez Homeros’u anlatmaya demek isterdi. Bu iş, koyun çokluğundan, sürüyü görememeye varır. Kitapların altında az daha Honeros kayboluyordu, hem birçokları için kaybolmuştur. Bugün okuyucu Homeros destanlarının tadına varmak için bilimden ne kadar arınmaya çalışsa, boşuna uğraşır, bilime ne kadar dalsa, o kadar çıkmaza girer, kısaca bilimle de yapamaz, bilimsiz de edemez. Ama Homeros’u bilime başvurmadan dinleyen çalar varmış. Onlardan başlayalım.… ..
İlkçağda Homeros
Homeros ve Platon
Homeros ve Bilim
Homeros’un “Yaşam Öyküleri”Homerosoğlları
Sözlü Gelenek, Yazılı Gelenek
Homeros Metni Yunanistan’a Nasıl Geldi
Homeros ve Destanlar Çemberi
Metin Eleştirmenleri
Dün ve Bugün Homeros Sorunu
Bizce Homeros
Troya
Troya ve Hisarlık
Homeros Aşığı
Schlieman ve Bilim
… ..
Troya Savaşı, 1200 yıllarında oldu. 1200 sularında Yunanistan, Trakya, Boğazlar, batı-orta- güney Anadolu, Girit ve adaları sınırlayan çemberin içinde neler olup bitiyordu?
Girit
Akhalar
Ege’de Kaynaşma
Tunç Uygarlığı
Destanlar Kimin İçin
… ..
… .. Troya Savaşı’ndan beş yüz yıl sonra, Homeros, İlyada’yı bu savaşı kazanmış, Anadolu’ya yerleşmiş, orada sömürgeler kurmuş ve atalarının kahramanlık destanlarıyla övünen, bunları uzun uzun dinlemekten zevk duyan Hellenler için söylüyordu. Ne var ki, kendisi Hellen olsa bile, İonyalı idi, Anadolu’nun Girit uygarlığı ile karışmış kültürü içinde yetişmişti. Destanını meydana getirdiği çağlarda Troya yıkılmış bir kent olduğundan, onu gidip görmediyse de, İzmirli Homeros, Çanakkale Bölgesini, Troya ovasını çok iyi bilirdi. … ..
Homeros Kimden Yana
İLYADA
… ..
… .. Aslında İlyada, Troya’nın değil, Akhilleus’un destanı sayılmalıdır. Konusu sınırlıdır: Akhilleus’un Akha ordularının Başkomutanı Agamemnon’a karşı öfkesi ve bu yüzden savaşı bırakıp barakasına çekilmesiyle başlayan destan, Akhilleus’un arkadaşı Patroklos’unj ölmesi yüzünden savaşa geri dönmesi, Troyalı kahraman Hektor ile çarpışması, onu öldürmesi, ölüsünü Troya surları çevresinde arabasına bağlı olarak sürüklemesi ve sonunda insafa gelerek Hektor’un ölüsünü, babası Kral Priamos’a geri vermesi ile biter. … ..
... ..
*İlyada & Homeros
Yunanca aslından çevirenler: Azra Erhat / A. Kadir
Can Yayınları
1.basım 1958, İş B. Kültür Yayınları
18.basım 2004, Can
*İyonya - Vikipedi (wikipedia.org)
*İyonya (Grekçe: Ἰωνία Ionia), Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen addır. Dor istilası sonucu Yunanistan'dan kaçan Akalar tarafından Ayvalık, Efes, Foça, İzmir, Kuşadası,
Milet ve Milas çevresinde kurulmuşlardır. Dünyanın yedi harikası arasında gösterilen Efes Artemis Tapınağı İyonlar döneminde inşa edilmiştir.
İyonyalılar dönemlerindeki özgür ve halkın haklarını koruyan yönetimleri sayesinde baskı altında
kalmadan bilim, ticaret vb. şeylere yönelmişlerdir. Bu yaptıkları şeylerle dönemlerinde gelişmiş bir
devlet olmuş ve gelecekteki çoğu özgür devletin kurucusu olmuşlardır. İyonya dönemlerinde halkı
baskı altına almayan çok az sayıdaki ülkeden biridir. Ayrıca devletin dini yoktu. Bu sayede çoğu
bilim insanını getirerek büyük ilerlemeler sağlamışlardır.
*Troya - Vikipedi (wikipedia.org)
*Truva Kaz Dağı (İda) eteklerinde tarihî bir kenttir. Çanakkale il sınırları içinde, günümüzde
Hisarlık olarak adlandırılan arkeolojik bölgede yer alır.
Çanakkale Boğazı'nın güneybatı ağzının hemen güneyinde ve Kaz Dağı'nın kuzeybatısında bulunan bir şehirdir. Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Troya Savaşı'nın gerçekleştiği antik kenttir.
1870'lerde Alman amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Tevfikiye köyü civarında keşfedilen antik kentte çıkan eserlerin çoğu yurt dışına kaçırılmıştır. Eserler günümüzde Türkiye, Almanya ve Rusya'da çeşitli müzelerde sergilenmektedir. Antik kent; 1998 yılından beri Dünya Miras Listesi'nde, 1996 yılından beri de Millî Park statüsündedir.
… ..
Tarihçe: İlk olarak Efes ve Milet antik kentleri gibi denize yakın olan kent, Çanakkale Boğazı'nın güneyinde bir liman kenti olarak kurulmuştur. Zamanla Karamenderes Nehri'nin kent kıyılarına taşıdığı alüvyonlar nedeniyle denizden uzaklaşmış ve önemini yitirmiştir. Bu yüzden yaşanan doğal felaketler ve saldırılar sonrasında yeniden iskan edilmeyip terk
edilmiştir.
Troyalılar, Sardis kökenli Herakleid hanedanının yerine geçmiş ve Anadolu'yu 505 yıl boyunca Lidya Krallığı Candaules (MÖ 735-718) dönemine dek yönetmişlerdir. İyonlar, Kimmerler, Frigyalılar, Miletliler onlardan sonra Anadolu'da yayılmış, ardından MÖ 546 yılında Pers istilası gelmiştir.
Troya antik kenti, Athena tapınağı ile özdeşleşmiştir. Pers egemenliği sırasında imparator I. Serhas çıktığı Yunanistan seferinde, Çanakkale Boğazı'nı geçmeden önce kentte gelerek bu tapınağa kurban sunduğu, aynı şekilde Büyük İskender'in de Perslere karşı giriştiği mücadele sırasında kenti ziyaret ettiği ve zırhını Athena tapınağına bağışladığı tarihsel kaynaklarda belirtilir.[6]
Troya Katmanları:
1871'de amatör arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilen antik şehrin kalıntılarında, ilerleyen zamanlarda gerçekleştirilen kazılar sonucu, aynı yerde yedi kez -farklı dönemlerde- kent kurulduğu ve farklı dönemlere ait 33 katman olduğu saptanmıştır. Şehrin bu karmaşık tarihsel ve arkeolojik yapısı, daha kolay incelenebilmesi için kent tarihsel dönemlere göre sırayla Roma rakamlarıyla ifade edilen 9 ana bölüme ayrılmıştır. Bu ana dönemler ve bazı alt dönemler aşağıda verilmiştir:
Troya I 3200-2600 (Batı Anadolu EB 1)
Troya II 2600-2300 (Batı Anadolu EB 2)Troya III 2300-2200 (Batı Anadolu EB 3)
Troya IV 2200-2050 (Batı Anadolu EB 3)
Troya V (Batı Anadolu EB 3)
Troya VI: MÖ 17. yüzyıl – MÖ 15. yüzyıl
Troya VIh: Geç Tunç Çağı MÖ 14. yüzyıl
Troya VIIb1: MÖ 12. yüzyıl
Troya VIIb2: MÖ 11. yüzyıl
Troya VIIb3: yaklaşık MÖ 950
Troya VIII: MÖ 700 Helenistik Troya
*İlyada - Vikipedi (wikipedia.org)
*İlyada, Homeros'un Troya Savaşı'nı anlatan destanıdır. Yunanca'da Odysseia ile birlikte en eski destan olduğu düşünülen, epik bir şiirdir. Eldeki veriler ışığında Homeros tarafından MÖ 7. ya da 8. yüzyılda yazıldığı düşünülen Antik Yunan edebiyatının temel eserlerinden biridir.
Homeros, İlyada destanında Troya Savaşı'nın tamamını anlatmamaktadır. 24 bölüm ve 16.000'den fazla dizeye sahip olan İlyada, Troya Savaşı'nın dokuzuncu yılında 51 günlük bir dönemi anlatmaktadır. Destan Akhilleus'un öfkesi ile açılır ve Hektor'un cenazesi ile sona erer. Destan söz konusu 51 günlük kısmı kapsamakla beraber, bu dönemin öncesi ve sonrasıyla, savaşın çeşitli evreleriyle ilgili birçok olaya atıfta bulunmaktadır.[1] Sözlü gelenekten yazıya nasıl geçtiğini bilemediğimiz gibi, metinde geç dönemde yapılan değişikliklerin kesin amacını kestirmek de güçtür. Ama Homeros bir savaşın "toprağı bereketli Troya"da geçtiğini söylemektedir.
*Odysseia - Vikipedi (wikipedia.org)
*Odysseia ya da Odesa Homeros'un derlediği ünlü destanlarından biridir. Diğeri de İlyada'dır. Modern Batı kültürünü oluşturan temellerden biridir ve İlyada destanından sonra günümüze ulaşan ikinci en eski Batı edebiyatı örneğidir. Bilim adamları MÖ 8. yüzyılın sonlarında, Anadolu'nun bir kıyı kenti olan İyonya'da oluşturulduğunu tahmin etmektedir.[1]
Destan daha çok Yunan kahramanı Odysseus'u ve onun Truva'nın düşmesinden sonra evine yaptığı dönüş yolculuğunu konu edinmiştir. On sene süren Truva Savaşı'ndan sonra Odysseus’un evinin bulunduğu İthake’ye dönmesi bir on sene daha alır. Öldüğü varsayılan Odysseus’un yokluğunda, karısı Penelope ve oğlu Telemakhos, Penelope ile evlenmek isteyen bir grup azılı taliple baş etmek zorundadır.
Odysseia, Homer Yunancası diliyle okunmaya ve modern dillere tercüme edilmeye devam etmektedir. Birçok bilim insanı destanın sözlü gelenekle, okunmaktan çok dinlemek amacıyla oluştuğunu düşünmektedir.[1] Sözlü anlatımdaki detaylar ve destanın yazı diline dönüştürülmesi bilim adamları tarafından sürdürülen ilham verici tartışmalardandır. Odysseia; Aiol, İyon ve diğer Antik Yunan lehçelerinin bir karışımı olan Homeros lehçesinde (destan lehçesinde) bir antik Yunan vezni olan dactylic hexameter ile yazılmıştır ve 12110 dize içermektedir.[2][3] Metnin dikkate değer özellikleri arasında doğrusal ilerlemeyen zaman dizimi, kadınlar ve köleler tarafından yapılan seçimlerin olayları etkilemesi, ayrıca dövüş sahneleri gösterilebilir.
Telegony, Odysseia'nın devamı niteliğindeki kayıp bir metindir. Genellikle yazarı olarak Spartalı Cinaethon’a atfedilir. Bir kaynakta Telegony’nin Kirene’li Eugammon tarafından Müzler'den çaldığı söylenmektedir.
I. Bölüm: Sesleniş - Akhilleus'un Öfkesi
II. Bölüm: Agamemnon'un Düşü - Toplantı - Gemilerin Sayımı
III. Bölüm: Antlar - Surların üstündeki sahne - Paris'le Menelaos'un teke tek savaşı
IV. Bölüm: Antların Bozulması - Agamemnon'un Orduları Denetlemesi
V. Bölüm: Diomedes'in Kahramanlıkları
VI. Bölüm: Hektor'la Andromakhe'nin Buluşması
VII. Bölüm: Hektor ile Aias Arasındaki Çarpışma - Ölülerin Kaldırılması
VIII. Bölüm: Zeus'un İda Dağı'ndan Savaşı Yönetmesi
IX. Bölüm: Akhilleus'a Gönderilen Elçiler - Yiğidin Barakasındaki Tartışma
X. Bölüm: Odysseus'la Diomedes'in Keşfe Çıkmaları - Dolon
XI. Bölüm: Agamemnon'un Kahramanlıkları
XII. Bölüm: Duvar Dibindeki Savaş
XIII. Bölüm: Gemilerin Önündeki Savaş
XIV. Bölüm: Zeus'un Aldatılması - Akhalarda Şaşkınlık
XV. Bölüm: Duvara İkinci Saldırış
XVI. Bölüm: Patroklos Destanı
XVII. Bölüm: Menelaos'un Kahramanlığı
XVIII. Bölüm: Akhilleus'a Yeni Silahlar Yapılması
XIX. Bölüm: Akhilleus'la Agamemnon Arasındaki Barışma
XX. Bölüm: Tanrıların Savaşa Katılması
XXI. Bölüm: Irmak Kıyılarında Savaş
XXII. Bölüm: Hektor'un Ölümü
XXIII. Bölüm: Patroklos'un Ölüsüne Düzenlenen Yarışmalar
XXIV. Bölüm: Priamos'un Hektor'un Ölüsünü Geri Alması - Hektor'a Ağıtlar
*Priam'ın Hazinesi - Vikipedi (wikipedia.org)
*Priam'ın Hazinesi altın ve değerli eşyalardan oluşan bir grup eşyadır. Arkeolog Heinrich Schliemann tarafından keşfedilip, Osmanlı Devleti'nden kaçırılmıştır. Schliemann hazineyi İlyada'da bahsedilen kral Priam'a atfetti. O, antik Truva şehrini bulmaya çalışmaktaydı. Hazinenin bulunduğu yerin de Truva olduğuna inanmıştı. Daha sonra Carl Blegen'in keşfettiğine göre, hazinenin bulunduğu yer Truva 2 şehri idi. Priam ise yüzlerce yıl sonraki 6. ya da 7. Truva şehirlerinin kralı olmalıydı. Hazine Schliemann tarafından takas ve satış ile pazarlanmış, son olarak Almanya'yı işgal eden Sovyetlerce kaçırılmıştı. Uzun bir süre kayıp haldeyken, 1993'te Puşkin Müzesi'nde ortaya çıkmıştır. Almanya'ya iadesi istendiğinde, Almanların 2. Dünya Savaşı'ndaki yıkımı bahane edilerek, savaş tazminatı olarak saklandığı söylenmiştir
*Miken uygarlığı - Vikipedi (wikipedia.org)
*Miken uygarlığı, MÖ yaklaşık 1600-1100 yılları arasında Antik Yunanistan'da Tunç Çağı'nın son evresinde yaşanan dönem. Saray devletleri, şehir örgütlenmesi, yazı sistemi ve sanat eserleriyle Yunanistan'daki ilk gelişmiş uygarlıktır. Dönem özelliklerinin en belirgin gözlemlendiği Miken sitesi uygarlığa adını vermiştir. Bazı araştırmacılar, Miken Yunanistanını Hitit metinlerinde adı geçen Ahhiyava Ülkesi ve Homeros'un Akaları ile bir kabul etmekte olsalar da bu görüş tartışmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder