İstanbul Boğazı’nın kıyısında Tophane’de Üsküdar’a geçmek üzere olan Keraban, her geçite yolculardan alınacak olan yeni bir vergi duyurusuyla irkilir. Tütüne olan düşkünlüğü kadar inatçılığıyla da tanınan Keraban bu vergiyi ödememek de direnir. O halde nasıl geçebilir? Karadeniz üzerinden yapılacak uzun ve zahmetli bir seyahatle!
Yanına Hollandalı tütün tüccarı arkadaşı jan van Mitten’ı alarak yola çıkan Keraban’ın önünde bir başka engel ise yeğeni Ahmet’in düğününe katılma zorunluluğudur. Yeğeni Ahmet, Odessa’daki Banker Selim’in kızı8 Amasya’yla evlenecektir; fakat Amasya'nın yaşlı ve deli halasının kendisine bıraktığı mirası alabilmesi için on yedi yaşına basmadan önce evlenmesi gerekmektedir. On yedi yaşına girmesine ise sadece altı hafta kalmıştır! Keraban yol boyunca karşısına çıkan türlü dertlerden kurtulup altı hafta içinde yeniden İstanbul’da olmak zorundadır.
1883’te yayımlanmış olan eser okuru, Odessa’dan Kırım’a, Azak Denizinden Kafkasya’ya, Tuna Deltasından Tranzon’a kadar Karadeniz kıyısında bir maceraya davet ediyor…. ..
… ..
Bunca övülen İstanbul, Konstantin’in ve Sultan Mehmed’in iradesiyle gerçeğe dönüşen bu Şark rüyası burası mıydı? Meydanda amaçsızca dolaşan iki yabancı, işte kendilerine bu soruyu soruyorlardı ve bu soruya cevap vermiyorlarsa bunun sebebi bu ülkenin dilini bilmiyor olmaları değildi. İkisi de yeteri kadar Türkçe biliyordu; biri, yirmi yıldır ticari yazışmalarında bu dili kullandığı, diğeri de, efendisinin yanında uşak sıfatıyla bulunmakla beraber, çoğu zaman ona sekreter olarak da hizmet verdiği için.
Bunlar, talihin bişr cilvesiyle Avrupa’nın en iç sınırlarına savrulmuş Rotterdam kökenli iki Hollandalıydı, Jan Van Mitten ve uşağı Bruno.
Herkesin tanıdığı Van Mitten, kırk beş kırk altı yaşlarında, kumral saçlı, mavi gözlü, sarı favorili ve keçi sakallı, bıyıksız, renkli yanaklı, yüzüne nispeten çok kısa burunlu, büyükçe kafalı, geni
ş omuzlu, hafifçe göbekli, ayakları zarif olmaktan çok yere sağlam basan, yiğit görünüşlü bir adamdı, ki bu da ülkesinin bir özelliğiydi.
… ..
Sonuçta bu Van Mitten kimdi? Rotterdamlı zengin bir tüccardan; Havana’nın, Maryland’ın, Virginia’nın, Varinas’ın, Porto-Rico’nun ve özellikle de Makedonya’nın, Suriye’nin ve Anadolu’nun en güzel ürünlerini satan bir tütün tacirinden başkası değil.
Van Mitten yirmi yıldan beri , dünyanın beş kıtasına meşhur ve garantili tütünlerini gönderen İstanbul’daki Keraban Şirketi’yle bu tarzda büyük işler yapıyordu. BU önemli şirket sürekli yapılan yazışmalar dolayısıyla
Hollandalı tüccar, Türkçeyi yani imparatorluğun her yerinde kullanılan Osmanlıcayı çok iyi biliyor, padişahın gerçek bir tebaası ya da “Emr-ül müminin”nin bir veziri kadar iyi konuşuyordu. Dolayısıyla; daha önce de söylendiği gibi, efendisinin işleriyle yakından ilgilenen Bruno da en az onun kadar iyi konuşuyordu bu dili.
… ..
“Evet Bruno, bu büyük tüccar, burada neler olup bittiğini bize açıklar gerçekten de. Bu adam tam bir Osmanlıdır, eski kuşak Türlerdendir. yeni fikirleri kabul etmez, yeni alışkanlıkları da, modern sanayinin bütün icatlarını reddeder, demiryolu yerine posta arabasını, buharlı vapur yerine yelkenliyi tercih eder.. Yirmi yıldan beri iş yapıyoruz, dostum Keraban’ın fikirlerinin zerre kadar değiştiğini görmedim. … ..
… ..
… ..
Keraban Ağa Seyahati, Kendi Bildiği Gibi Tartışır Ve İstanbul’dan Ayrılır
Avrupa Türkiyesi halihazırda üç bölgeye ayrılır: Rumeli(Trakya ve Makedonya), Arnavutluk, Teselya, bir de cizye veren bir eyalet olan Bulgaristan. Boğdan, Eflak ve Dobruca’dan oluşan Romanya Krallığı, Sırbistan ve Karadağ Prenslikleri 1878 Antlaşması'yla bağımsızlıklarını kazanmış, Avusturya ise Yenipazar Sancağı hariç Bosna’yı işgal etmiştir.
Karadeniz’in çevresini dolaşacağını iddia eden Keraban Ağa, Rumeli, Bulgaristan ve Romanya sahillerinden başlayarak Rus sınırına ulaşacak bir seyahat güzergâhı belirlemişti.
Böylece Besarabya, Horson, Tavrida ya da Çerkezistan’dan geçecek, Kafkasya ve Güney Kafkasya üzerinden eski Pontos Eukseinos’unkuzey ve doğu kıyılarını
dönecek, Osmanlı-Rus sınırına kadar gelecekti.
Osmanlıların en inatçısı bunun ardından Karadeniz’in güneyinden, Anadolu sahilleri boyunca giderek, yani vergi için tek kuruş ödemeden Boğaz’ın Üsküdar kıyılarına ulaşacaktı.
Bu durumda kat edilecek mesafe … .. ki bu da 2800 km … ..
*İnatçı Keraban & Jules Verne
Keraban Le Tetu
Çeviren: Vedat Bayrak
Alfa Basım Yayım
1.Basım : Ocak 2017
*Rumeli - Vikipedi (wikipedia.org)
*Rumeli (Osmanlı Türkçesi: روم ایلى Rum-İli, Bulgarca: Румелия, Rumeliya Yunanca: Ρούμελη, Roúmeli), Osmanlı İmparatorluğu
döneminde 15. yüzyıldan itibaren Balkanlar
’ın güneyine verilen addır. Aslı Rum İli olan coğrafik terim zamanla Rum Eli olarak dile otursa da 19.
asra kadar evrakta Rum İli olarak yazımı devam etmiştir. Rumeli, sözündeki "Rum" kelimesi "Doğu
Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar"[1] anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır.
… ..
*Boğdan - Vikipedi (wikipedia.org)
*Boğdan bugünkü Moldova'ya ve
Romanya'nın Moldova'ya komşu olan bazı bölümlerine Osmanlılar tarafından verilen isimdi.[1]
Bu bölgenin halkı öteden beri Moldova ismini kullandıkları halde Osmanlılar Boğdan Prensliği 1359-1365 yılları arasında yöneten Voyvoda I. Bogdan'dan dolayı Boğdan ismini kullanmışlardır.
… ..
*Eflak - Vikipedi (wikipedia.org)
*Eflak veya Ulahya (Rumence: Ţara Românească, Valahia, Eski Rumence:Цѣра Румѫнѣскъ; Ţara Rumânească) Romanya'nın tarihî ve coğrafî bölgelerinden biridir. Tuna Nehri'nin kuzeyi ile Güney Karpatlar'ın güneyinin arasında bulunmaktadır. Eflak bazen Munteniya (Büyük Eflak) olarak anılmaktadır.
Eflak adı bu bölgeye Türklerin verdiği isimdir. Burada yaşayan halka Ulah denildiği için bu bölge Ulahya veya Ulahiye olarak da anılmaktadır. Fakat burada yaşayan halk ne
kendileri ve ne de memleketleri için bu adı kullanmışlardır. Vlah, Ulah, Evlah ve Eflak diye oluşumunu
tamamlayan bu kelime Türklere Bizans-Slav menşeinden geçmişti
Osmanlılar Sultan I. Murad'ın Bulgar Çarı İvan Şişman’a yardımı sebebiyle ilk kez 1368 yılında Eflaklılar ile karşılaşılmıştır. Eflak toprakları ilk
olarak I. Mehmed devrinde vergiye bağlanmıştır. Osmanlılar buradaki yerel yöneticilere 'voyvoda' adını vermiştir.
Osmanlılar zamanında Eflak'ın komşu vilayeti olan Boğdan'ın Prut nehrinin batısında kalan bölümü 1859 yılında Eflak ile birleşerek Romanya'nın çekirdeğini oluşturdu. 1920 yılında da Osmanlılarca Erdel, Avrupalılarca Transilvanya olarak bilinen bugünkü Romanya'nın kuzeybatı kısmı da Romanya'ya katıldı. Tarihteki Boğdan'ın Prut nehrinin doğusunda kalan Besarabya bölgesi ise Rusya'nın (Daha sonraları SSCB) elinde kaldı. Böylece modern Romanya oluşmuş oldu. SSCB'nin elinde kalan Besarabya bölgesi de sonradan Moldova Cumhuriyeti'ni oluşturdu. Rumenler kullandıkları İtalik dil ailesine ait dilleri itibarıyla Roma ve Latin kültünün bir parçası olarak yaşamışlardır. 19. yüzyılda bağımsızlıklarını kazandıktan sonra Rumen ve Romanya isimlerini almışlardır.
… ..
*Dobruca - Vikipedi (wikipedia.org)
*Dobruca sınırlarının Romanya'da Tuna Nehri'nin denize döküldüğü nokta olan Sulina (eski adıyla Sünne) kasabasından başlayarak Tuna hattı boyunca uzanan bir şekilde Bulgaristan'daki Tutrakan (eski adıyla Turtukaya) şehrine kadar devam ettiği, buradan Karadeniz'e uzanan bir çizgi ile de Dobriç ilinde Balçık şehrinin aşağısındaki Ekrene (Kranevo) sahil kasabasının güney sınırını oluşturduğu kabul edilir. Sünne-Ekrene sahil şeridi 320 km
uzunluğundadır.
Bölge, Osmanlı Devleti döneminde Silistre Eyâletine tâbi iken bu eyâlet ile Niş ve Vidin Eyâletlerinin birlestirilmesi ile, 1864'te kurulan yeni Tuna Vilayetine dâhil edilmiş, 93 Harbi sonrasında Berlin Antlaşması ile Kuzey Dobruca Romanya'ya, Güney Dobruca Bulgaristan'a koşulmuş, Balkan Savaşları sonrasında 1913 Bükreş Antlaşması ile Romanya Dobruca'nın hemen hemen tamamı üzerinde hakimiyet kurmuş, bu sınır I. Dünya Savaşı sonrasında Neuilly Anlaşması ile teyid edilmiş, II. Dünya Savaşı sürerken Mihver Devletleri tarafından 1940'ta dayatılan Krayova Anlaşması le Bulgaristan Güney Dobruca'yı geri almış, bu sınır Paris Antlaşması (1947) ile onaylanmıştır. Günümüzde Romanya-Bulgaristan arasından kara sınırının yer aldığı tek bölge olan
Dobruca'da iki ülke arasındaki sınırın uzunluğu 240 km'dir.
Bölge bereketli topraklarıyla bilinir ve tarih boyunca pek çok farklı kavmin yerleşimine konu olmuştur.
Yerleşimler silsilesi içinde Milattan Sonra erken yüzyılllardan başlamak üzere birden fazla Türk halkı da yer almış, son olarak Osmanlı Devleti döneminde kült ve kültür tarihi açısından Güney Dobruca
uzantısındaki Deliorman bölgesi Şeyh Bedreddin ile Kuzey Dobruca ise Sarı Saltuk ile özdeşleşmiştir.
… ..
*Karadağ Prensliği - Vikipedi (wikipedia.org)
*Karadağ Prensliği (Sırpça: Knjaževina Crna Gora), Güneydoğu Avrupa'da 13 Mart 1852 - 28 Ağustos 1910 tarihleri
arasında var olan eski bir prenslikti. Daha sonra Prens olan I. Nikola tarafından krallık ilan edildi.
Başkenti Çetine'dir ve Karadağ Perperi 1906'da para birimi olarak kullanılmıştır. Bulunduğu bölge, şimdiki modern
Karadağ'ın merkezi bölgesidir. Meşrutiyet'di, ancak fiilen mutlakiyetçi olmuştur.
Beylik, 13 Mart 1852 tarihinde, daha önce II. Vladika Danilo olarak bilinen Danilo I Petrović-Njegoš’in
prens-piskopos olarak kendi dinsel pozisyonundan vazgeçmeye karar verip evlendiği zaman kuruldu.
İlk Karadağ anayasası 1855'te "Danilo Kanunu" olarak bilinen kanundur. Yüzyıllar süren teokratik
yönetimden sonra, Karadağ'ı laik bir prensliğe dönüştürdü.
I.Danilo'nun ağabeyi Büyük Voyvoda Mirko Petrović, 7.500'lük güçlü bir ordunun başına geçerek
1 Mayıs 1858'de Grahovac'ta Osmanlı Ordusuna (7.000 ilâ 13.000 kişilik) karşı önemli bir savaş
kazandı. Türk kuvvetleri çekilmeye başladı. Bu zafer, Büyük Güçlerin, Karadağ'ın yüzyıllarca süren bağımsızlığını kabul ederek fiilen Karadağ ile Osmanlı arasındaki sınırları resmen kabul edildi.Grahovo, Rudine, Nikšić, Drobnjaci, Tusina, Uskoci, Lipovo, Yukarı Vasojevići ve çevresi, Kuki ve
Dodoši Karadağ'a kaldı. Karadağlıların görkemi tüm Güney Slavların şarkıları ve edebiyatlarında
ölümsüzleştirildi.[kaynak belirtilmeli] .
… ..
… ..Nikola, Hersek Ayaklanmasında (1875-78) Sırp isyancılara yardım gönderdi ve ardından Osmanlılara karşı savaş açtı. (Karadağ-Osmanlı Savaşı' (1876-78)). Rus kuvvetlerinin Türkiye’ye ilerlemesi, Osmanlı'yı 3 Mart 1878’de barış anlaşması imzalamaya zorlayarak Karadağ’ın yanı sıra Romanya ve Sırbistan’ın
da bağımsızlığını tanıdı ve Karadağ’ın toprakları 4.405 km²'den 9.475 km²'ye ulaştı. Nikšić,
Kolaşin, Spuz, Podgorica, Žabljak, Bar (Adriyatik Denizinin Bitişiğinde) Karadağ kalmış oldu. Büyük Güçler'in Karadağ'ın bağımsızlığını tanımasıyla kabul edilen Karadağ ve Osmanlı arasındaki resmi sınır;
Berlin Antlaşması'nda (1878) kabul edilen sınır olarak tanındı. I. Nikola yönetiminde, Osmanlı İmparatorluğu ile diplomatik ilişkiler
kuruldu. Küçük sınır çatışmaları hariç, iki devlet arasında II. Abdülhamid'e kadar yaklaşık 30 yıl süren barış başladı.[3]
… ..
*Yeni Pazar Sancağı - Vikipedi (wikipedia.org)
*Yeni Pazar Sancağı (Boşnakça: Novopazarski sandžak; Sırpça: Новопазарски санџак), Osmanlı İmparatorluğu'nun sancaklarından biriydi. Sancağın merkezi Yeni Pazar idi.
Yeni Pazar Sancağı 1865 yılında Teşkil-i Vilâyet Nizamnâmesi ile Bosna Eyaletinin lağvedilip Bosna Vilayeti'nin kurulması sonucu buraya bağlanan yedi sancaktan biriydi.
1878 Berlin Antlaşması ile Yenipazar Sancağı 1879 yılında Bosna Vilayetinden ayrılarak Kosova Vilayetine bağlandı.[1] 1880 yılında Taşlıca Sancağı kurulmuş olup Taşlıca ve Prepol kazalarından oluşmaktaydı ve Priboy nahiyesinde Avusturya-Macaristan garnizonları bulunmaktaydı. Aynı yıl Seniçe, Kolaşin-i zîr, Yeni Varoş ve Akova kazalarından oluşan Seniçe Sancağı kuruldu (1902).
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1912-1913 Birinci Balkan Savaşı'nda yenilmesinin ardından sancak 1913 yılında Londra Antlaşması ile Sırbistan ve Karadağ arasında paylaşıldı.
… ..
*Besarabya - Vikipedi (wikipedia.org)
*Besarabya (Gagavuzca: Besarabiya; Rumence: Basarabia; Rusça: Бессарабия, Bessarabiya; Ukraynaca: Бессара́бія, Bessarabiya; Bulgarca: Бесарабия, Besarabiya), Prut ve Dinyester nehirlerinin arasında yer alan ve günümüzde Moldova'nın yer aldığı tarihî bölgedir.[1] Terim aynı zamanda Ukrayna'nın Bucak bölgesini de kapsayabilir.[
Besarabya terimi bölgeyi yöneten Eflaklı Basarab ailesinden gelir. Bu terimi ilk kullananlar 15. yüzyılda
Eflak ve Boğdan'ı ele geçirmiş olan Osmanlılardı. Besarabya Osmanlılar zamanında Boğdan Prensliğinin bir parçasıydı. 1812 yılında Rusya bu bölgeyi egemenliğinin altına alınca Besarabya adını kullanmaya başladı. Besarabya 1918 yılında
Rusya'dan ayrılarak Romanya'ya katıldı. Fakat 1945 yılında SSCB Besarabya'yı tekrar ele geçirdi ve Moldova SSC haline getirdi. 1991 yılında Moldova Cumhuriyeti SSCB'den bağımsızlığını kazandı.
… ..
*Tulça - Vikipedi (wikipedia.org)
*Tulça (Romence: Tulcea), Romanya'nın Dobruca bölgesinde, Tuna kıyısındaki önemli liman
şehri.
*Tuna - Vikipedi (wikipedia.org)
*Tuna, Almanya'nın güneyinde Kara Orman bölgesinde Donaueschingen kasabasında Brigach
nehirlerinin birleşmesiyle meydana gelen nehir.[1]
Tuna nehri havzası, 801.463 km2 toplam alanıyla Volga Nehri'nden sonra Avrupa'nın en büyük ikinci nehir havzasıdır. Nehir 11 ülkeyi katederek Karadeniz'e dökülmektedir. Tuna nehri havzası, 19 ülkeden 80 milyondan fazla insan tarafından paylaşılmakta olup, bu
özelliği onu dünyanın en uluslararası nehir havzası yapmaktadır.[1]
Eğim durumuna göre Tuna nehri havzası; üst, orta ve aşağı havzalar olmak üzere üç alt bölgeye
ayrılmaktadır. Üst havzası Almanya'daki kaynağından, Slovakya'dan Bratislava'ya kadar uzanır. Orta havza üç alt bölgeden en büyüğü olup, Bratislava’ dan Sırbistan ve Romanya sınırındaki Demirkapı barajına kadar uzanmaktadır. Romanya ve Bulgaristan arasındaki ovalar, platolar ve dağlar
Tuna nehrinin Alt havzasını oluşturmaktadır. Karadeniz'e ulaşmadan önce nehir 3 ana kola
ayrılmakta ve 6.750 km² lik Tuna Deltası'nı şekillendirmektedir.[1]
… ..
Tuna nehri havzasını oluşturan ülkelere göre alan dağılımı şöyledir: Romanya (%29), Macaristan (%11,6), Sırbistan (%10,2), Avusturya (%10), Almanya (%7), Bulgaristan (%5,9), Slovakya (%5,9), Bosna-Hersek (%4,6), Hırvatistan (%4,4), Ukrayna (%3,8), Çek Cumhuriyeti, (%2,9), Slovenya (%2), Moldova (%1,6), Karadağ (0,9), İsviçre (%0,2), ve diğer (<%0,1 Arnavutluk, Makedonya, İtalya ve Polonya)[2]
*Pontus - Vikipedi (wikipedia.org)
*Pontus (Yunanca: Πόντος, Pontos "Deniz"[1]) Karadeniz'in güney kıyısında, günümüz Türkiye'sinin Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir bölgedir. Bu ad bölgenin kıyıları ve iç kesimlerinde yer alan dağlar için, Arkaik Dönem itibarıyla burayı kolonileştiren Grekler tarafından Karadeniz'in Grekçe ismi olan: Πόντος Εὔξεινος, Pontos Eukseinos (Misafirperver Deniz[2])'dan türetilerek verilmiştir. Daha sonra Eshilos'un Persler (MÖ 472) eseri ve Herodot'un Herodot Tarihi (MÖ 440 civarı) eseri dönemlerinde sadeleşerek Pontos (ὁ Πόντος) adı kullanılmıştır.
*Herakleia Antik Kenti - Vikipedi (wikipedia.org)
*Herakleia Antik Kenti veya Latmos Herakleia, Muğla ili Milas ilçesine 39 km uzaklıkta Kapıkırı Köyü sınırları içinde kurulmuş Antik İyonya bölgesi kent yerleşimlerinden biridir.
Ören yeri aslen 5. yüzyıldan kalma bir Karya yerleşimidir, yıllık haraç ödeyerek Delos Birliği'ne üye olmuştur. 4. yüzyılda Halikarnassos'un egemenliğine girdiği ve Kral Mausolos, askerleri şehre yerleştikten sonra antik şehir güçlü bir sınır tahkimatına dönüştürüldü.
*Mithridate, also known as mithridatium, mithridatum, or mithridaticum, is a semi-mythical remedy with as many as 65 ingredients, used as an antidote for poisoning, and said to have been created by Mithridates VI Eupator of Pontus in the 1st century BC. It was one of the most complex and highly sought-after drugs during the Middle Ages and Renaissance, particularly in Italy and France, where it was in continual use for centuries.[1][2] An updated recipe called theriac (Theriacum Andromachi) was known well into the 19th century
*VI. Mithridatis - Vikipedi (wikipedia.org)
*VI. Mithridatis veya Mithridatis Eupator[a] veya Büyük Mithridatis (Yunanca Μιθριδάτης, MÖ 135 – MÖ 63), Pontus kralı olarak Anadolu'da MÖ 120 - MÖ 63 yıllarında hüküm sürdü.
Roma Cumhuriyeti'ne karşı savaşan en başarılı ve zeki düşmanların başında sayılır. Roma Cumhuriyetinin dönemindeki en başarılı komutanları olan Sulla, Lucullus ve Pompey ile Mithridatis Savaşları adı verilen savaşlarda üç kez karşılaşmıştır.
… ..
*Herakleia Antik Kenti - Vikipedi (wikipedia.org)
*Herakleia Antik Kenti veya Latmos Herakleia, Muğla ili Milas ilçesine 39 km uzaklıkta Kapıkırı Köyü sınırları içinde kurulmuş Antik İyonya bölgesi kent yerleşimlerinden biridir.
Ören yeri aslen 5. yüzyıldan kalma bir Karya yerleşimidir, yıllık haraç ödeyerek Delos Birliği'ne üye olmuştur. 4. yüzyılda Halikarnassos'un egemenliğine girdiği ve Kral Mausolos, askerleri şehre yerleştikten sonra antik şehir güçlü bir sınır tahkimatına dönüştürüldü.
… ..
Pontus Kralları:
I. Mithridatis Ktistes Kral 281 (302-266 MÖ)
Ariobarzanes (266-250 MÖ)
II. Mithridatis (250-220 MÖ)
III. Mithridatis (220-195 MÖ)
I. Farnekes (195-170 MÖ)
IV. Mithridatis (170-150 MÖ)
V. Mithridatis (150-121 MÖ)
VI. Mithridatis (121-63 MÖ)
II. Farnekes (Tek Bosporus Kralığı) (63-47 MÖ)
VII. Mithridatis (47-46 MÖ)
Dareios (39-37 MÖ)
I. Polemon (37-8 MÖ)
Pythodoris (MÖ 8-MS 23)
Antonia Tryphaina (MS 22 veya 33 - 38)
II. Polemon (38-64)
*Alanlar - Vikipedi (wikipedia.org)
*Alanlar , İskit-Sarmat kökenli göçebe halk.[1][2][3][4] MÖ dönemlerde bugünkü Kazakistan topraklarında yaşamaktaydılar. Miladi dönemin başlangıç yıllarında ise Alanların büyük bir bölümü Volga ırmağını geçerek Don ırmağı civarlarına, Kırım ve Kuzey Kafkasya topraklarına gelerek bu bölgelerde uzun yıllar hakimiyet kurmuşlardır.[5]
Alan isminin İrani diller kökenli Aryan sözcüğünün bir varyasyonundan türediği iddia edilmektedir.[6][7]
Bazı tarihçiler tarafından ise Alanların Türk kökenli bir halk olduğu iddia edilmektedir.[8][9][10][11][12][13][14]
13. Yüzyılda Said el Magribi'nin “Kitab-el Coğrafya” adlı kitabında ise Alanların kökeni hakkında şöyle yazar:
“Gürcistan’ın doğusunda Alan ülkesi bulunur. Bunlar Hıristiyanlaşan Türklerdendir”.
*Gotlar - Vikipedi (wikipedia.org)
*Gotlar, Güney İskandinavya'nın Gotland bölgesinde oturan eski bir Cermen kavmi. Gotlar 2. yüzyıldan itibaren İskitya, Dacia ve Pannonia'da yaşamışlar 3. ve 4. yüzyıllarda Bizans'ı yağma etmişler ve Aryanizmi benimsemişlerdir. 5. ve 6. yüzyıllarda Vizigotlar ve Ostrogotlar şeklinde ikiye bölünmüşler ve İberya ile İtalya'yı istila etmişlerdir.
*Kerberos - Vikipedi (wikipedia.org)
*Kerberos, Yunan mitolojisinde Hades'in yönettiği ölülerin bulunduğu yeraltının kapısında bekçilik yapan üç başlı bir köpek [1] (Hesiode'a göre 50, Horace'a göre ise 100 başı vardı). Kuyruğu bir yılan olan ve sırtında sayısız yılanbaşı bulunan, ısırıkları zehirli bu köpek Herakles'in 12 görevi arasında yer alır. Kerberos Yunanca 'çukur (çok derinlerdeki, şeytani çukur) iblisi' demektir. Yarı kadın yarı yılan Ekhidna ile dev Typhon'un oğlu olan Kerberos'un kardeşi Orthros 'tur. Dev zincirlerle bağlı olan bu köpeğin görevi yer altına giren ölülerin tekrar yeryüzüne çıkmalarını önlemektir.
*Kırım - Vikipedi (wikipedia.org)
*Kırım , Doğu Avrupa'da, Karadeniz'in kuzey kıyısında yer alan ve Karadeniz ile Azak Denizi tarafından çevrelenen Ukrayna’da bulunan bir yarımada. Ukrayna'nın Herson Oblastı'nın güneyinde ve Rusya'nın Kuban bölgesinin batısında bulunmaktadır. Perekop Kıstağı ile Herson Oblastı'na bağlanmaktadır ve Kerç Boğazı ile Kuban'dan ayrılmaktadır.
*Alupka - Vikipedi (wikipedia.org)
*Alupka Ukrayna'nın Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde bulunan bir sahil kasabasıdır.
*Tavrida Guberniyası - Vikipedi (wikipedia.org)
*Tavrida Guberniyası (, Rus İmparatorluğu'nun guberniyalarından biriydi. Guberniya, günümüz Ukrayna'nın güneyini ve Kırım Yarımadası'nı kapsamaktaydı. Guberniyanın merkezi Bahçesaray idi.
*Cape Aya - Cape Aya - Wikipedia (tr2tr.wiki)
* Cape Aya (Yunanca "kutsal olan", Άγια) Wikipedia site:tr2tr.wiki Karadeniz'e doğru uzanan kayalık bir burnudur Balaklava güneydoğusunda. Kırım Dağları'nın 13 km uzunluğundaki bu kesimi (doğuya doğru) Balaklava Körfezi den (batıya) ayrılıyor.Wikipedia site:tr2tr.wiki
*Livadya Sarayı - Vikipedi (wikipedia.org)
*Livadya Sarayı son Rus çarı II. Nikolay ve ailesinin Livadya, Kırım'da bulunan yazlığıdır.[1]
Saray, Franklin D. Roosevelt ve diğer Amerikan heyeti üyelerini barındırdığında Yalta Konferansı 1945 yılında burada yapılmıştır. Saray bugün bir müzedir, fakat bazen uluslararası zirveler için kullanılmaktadır.
*Kerç - Vikipedi (wikipedia.org)
*Kerç , Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin doğusundaki Kerç Yarımadası'nda yer alan bir şehir. Kuzey Kafkasya'dan Kerç Boğazı ile ayrılır.
Kitabın ilk sayfasında yer verilen Jules Verne’inin biyografisinde; “... .. Olağanüstü yolculuklar” üst başlığı ile yayımlanan romanlarında okurunu Fransa’dan başlayıp diğer Avrupa ülkelerinde, sonra Türkiye dâhil Asya, Afrika, Avustralya’da, kutuplarda, okyanuslardaki takımadalarda, derken gezegenimizin içinde yolculuğa çıkardıktan sonra Ay’a daha sonra da Güneş Sistemi’ne götürürü. Fantastik sayılabilecek roman ve öykülerinin yanı sıra bilimkurgu sınırlarında da bulunmakla birlikte eserlerinin çoğunun yarı bilimsel romanlar olduğunu söylemek pek yanlış olmaz. … ..” açıklamaları var.
YanıtlaSilBu kitabında da İstanbul Boğazının Avrupa yakasından, Asya tarafındaki Üsküdar'a geçişin sıradışı bişr öyküsü desek yanılmış olmayız.
YanıtlaSilİnatçılığı ile hatırlanacak olan roman kahramanı Keraban Ağa, son bölümde dikkafalı bu huyundan vaz geçti:)
YanıtlaSilKeraban Ağa, kendi ifadesiyle "bir daha hiç bir şeye itiraz etmeyecekti, kendisine itiraz edilmemesi kaydı ile..."...
Sil