12 Temmuz 2023 Çarşamba

Biz*

Bugün sadece Tek Devlet Gazetesi’nde yayımlanan bildirgeyi kelime kelime buraya yazacağım. İntegral’in inşası yüz yirmi günde tamamlanacak. İlk İntegral’in kozmik uzaya süzülerek yükseleceği büyük tarihi saat yaklaşıyor. Bin yıl önce kahraman atalarımız bütün yeryüzüküresini Tek Devlet’in emrine vermek için boyunduruk altına aldılar. Sizinki daha da görkemli bir beceri olacak. Siz ateş soluyan, elektrik, cam İntegral’in yardımıyla sonsuz evren denklemini bilinmeyen varlıkları, ki onlar hâlâ ilkel özgürlük koşullarında yaşıyor olabilirler, aklın hayırsever boyunduruğuna alacaksınız. Eğer onlara matematik olarak şaşmaz mutluluğa götürdüğümüzü anlayamazlarsa, onları mutluluğa zorlamak bizim görevimiz olacaktır. Ama silahlara başvurmadan önce sözcüklerin gücünü deneyeceğiz.

Bu nedenle, Velinimet adına tek Devlet’in bütün sayılarına bildiriyoruz ki:

Elinden gelen herkes Tek Devlet’in güzellik v ihtişamını öven risaleler, uzun methiyeler, bildiriler, şiirler ve farklı çalışmalar kaleme almalıdır.

bu, İntegral’in taşıyacağı ilk kargo olacak.

Çok yaşasın Tek Devlet, çok yaşasın sayılar, çok yaşasın Velinimet!

Bunu yazıyorum ve yanaklarımın yandığını hissediyorum. Evet, görkemli kozmik denklemi bütünleme için. Evet, vahşi, ilkel eğriyi düzeltip onu bir tanjant  -bir asimpot- dümdüz bir çizgi haline getirmek için. Çünkü Tek Devlet’in çizgisi düz bir çizgidir. Büyük, ilahi, kesin, akıllı düz çizgi -çizgilerin en akıllısı. 

Ben, D-503, İntegral’in yapıcısı, ben Tek Devlet’in matematikçilerinden sadece biriyim. Rakamlara

alışmış olan kalemim redif ve kafiyelerin müziğini yaratmayı bilmez. Ben sadece gördüğümü ve düşündüğümü kaydetmeye çalışacağım, ya da daha kesin olmak gerekirse, bizim düşündüğümüzü (kesinlikle böyle -biz, ve bu Biz kaydımın başlığı olsun). Ama bu kayıt yaşantımızın, Tek Devlet’in matematik olarak mükemmel yaşamımın türevi olacağına göre, kendiliğinden ve benim iradem veya yeteneğim dışında bir şiir olmayacak mı? Olacak. İnanıyorum, biliyorum

… ..

O bir saate kadar gelecekti. Kendimi hoş ve memnun bir şekilde heyecanlı hissettim. Evden

aceleyle ofise geçtim, pembe kuponumu verdim ve perdeleri indirmeme izin veren

sertifikamı aldımç Bu hak sadece cinsel günlerde veriliyor. Diğer bütün zamanlarda

parlayan havadan dokunmuş gibi saydam duvarlarımızın içinde yaşıyoruz - her zaman

görünebiliriz, her zaman ışıkta yıkanıyoruz. Birbirimizden saklayacak hiçbir şeyimiz yok.

Üstelik bu Gardiyanların zor ve soylu görevini çok daha kolaylaştırıyor. Çünkü öbür türlü

ne olacağını kim bilebilir? Belki de kesinlikle eskilerin o tuhaf , ışık geçirmez

barınaklarıydı onların önemsiz mağara psikolojilerine yol açan. “... ..

… ..

… .. Büyük İki Yüz Yıllık Savaş’tan bahsediyorum -şehir ve köy arasındaki savaştan. Belki de dni önyargıyla harekete geçirilen

ilkel köylüler inatla “ekmek”lerine yapıştılar.. Ama  Tek Devlet’in kuruluşundan otuz beş yıl önce bizim şimdiki yiyeceğimiz olan bir petrol ürünü geliştirildi.

Doğru, dünya nüfusunun sadece 0,2’si savaştan sağ çıktı. Ama bin yıllık pisliğinden

arındırılmış dünyanın yüzü ne kadar parlak hale geldi. Ve 0,2’lik kısım Tek Devlet’in parlayan sarayında büyük mutluluğun doruklarını tadabilmek için hayatta kaldı.

Fakat büyük mutluluk ve kıskançlığın, mutluluk dene kesrin payı ve paydası olduğu

çok açık değil mi? Ve eğer kıskançlık nedenleri hâlâ yaşantımızda varsa, İki Yüz Yıllık

Savaş’ın sayısız kurbanlarının ne anlamı olabilir? … ..

Doğal olarak Açlığı ele geçirdikten sonra (cebirsel olarak bütün harici refahın toplamıyla)

Tek Devlet, saldırısını dünyanın  öbür yöneticisine yöneltti; Sevgiye. Ve nihayet bu doğal güç de boyunduruk altına alındı, yani organize edildi ve matematiksel

düzene indirgendi. Yaklaşık üç yüz yıl önce bizim tarihi Lex Sexualis’imiz ilan edildi: “Her sayının, bir cinsel mal olarak her sayıya sahip olma hakkı vardır.”

O zamanlardan beri sevgi sadece bir teknoloji meselesi oldu. Cinsel Departman’ın laboratuvarlarında dikkatle

inceleniyorsunuz; kanınızdaki hormonların kesin içeriği belirleniyor ve size uygun Cinsel

Günler Tablosu ediniyorsunuz. Bundan sonra cinsel günlerinizde şu sayıyı kullanmak

istediğinizi beyan ediyorsunuz ve kupon (pembe) koçanınızı alıyorsunuz. Hepsi bu.

Açıkçası , bu kıskançlık için olası bir sebep bırakmıyor; mutluluk kesrinin paydası sıfıra

indirgeniyor ve kesir muhteşem bir sonsuzluğa dönüştürülüyor

… … Böylece eskiler için sayısız aptalca trajedi kaynağı olan şey organizmanın uyumlu,

memnuniyet verici ve faydalı bir işlevine indirgeniyor: uyumak, çalışmak, yiyecek tüketmek,

dışkılamak gibi bir işlev. Böylelikle büyük mantık gücünün, dokunduğu her şeyi nasıl

arındırdığını görüyorsunuz. Ah keşke siz de, benim sevgili okuyucularım, bu ilahi gücü

öğrenebilseydiniz, keşke siz de onu sonuna kadar izlemeyi öğrenseydiniz.

… ..

Küçük çocuk yatakları bulunan bir odadan geçtik (o zamanlar çocuklar da özel mülkiyetti)

… ..

… .. eskilerin hayal ettikleri Gardiyan Melekler. Sadece hayal ettikleri ne çok şey hayatımızda

gerçekleşti!

Gardiyan Meleği arkamda hissettiğimde “Mutluluk” başlıklı soneyi zevkle okuyordum. Eğer

düşüncenin ender ve derin güzelliğinde bir şiir olduğunu söylersem sanırım hata yapmamış olurum. İşte

ilk dört dizesi:


Ebedi düşkünler iki kere iki,

Ebediyen birleştiler tutkulu dörtte,

En ateşli âşıklar dünyada

Ayrılamazlar iki kere iki…


Çarpım tablosunun bilge, edebi mutluluğu hakkındaki şiir, böyle devam ediyor.

Her şair kaçınılmaz olarak bir Kolomb’dur. Amerika Kolomb’dan yüzyıllar önce de vardı, ama

Kolomb onu keşfetmeyi başardı. Çarpım tablosu R-13’ten yüzyıllarca önce de vardı, ama sadece R-13










onun bakir ormanlarında yeni bir Eldorado bulabildi. … ..

… ..

… ..Gardiyanlar gülün dikenleri gibi, hassasDevlet çiçeğini terbiyesiz temaslardan koruyor. Masım,

çocuksu dudakların bir dua gibi şu satırları okumasu karşısında etkilenmeyecek kadar katı kalpli kim

olabilir:


“Kötü çocuk terbiyesizce kokladı gülü,

Ama çelik diken çizdi burnunu 

Hasar veren ağlar ‘ah, ah,’

Ve koşar gidebildiği kadar hızla.  ve bunun gibi.


Veya Velinimet’e Günlük Mehiyeler? Bunları okuduktan sonra, bu Sayıların Sayısının benliksiz emeğinin önünde kim saygıyla eğilmez.

Ya da kotkunç Mahkeme Kırmızı Çiçekleri? Veya ölümsüz trajedi İşe Geç Kalan? Ya da kılavuz kitap

Cinsel Hijyen Üzerine  Kıtalar?

… .. 

… .. er geç bütün bu saçmalıkları bir mantıklı formüle yerleştirmeyi başaracağımdan eminim. Bu bana

güven veriyor, umarım siz de güven verir… ..

… ..

… ..   Alçak gönüllülük bir erdemdir ve kibir kötülük; “Biz” Tanrı’dan ve “Ben” şeytandan.

… “Sen ve Tek Devlet. Bir silahın ağzına elini dayayıp mermiyi dudurmayı ummaya benziyor. Bu mutlak

delilik!”

… ..

Başlangıçta İki Yüz Yıl Savaşı’ndan bahsettiğini biliyorum. Kırmızıyı -kırmızı, kurumayan gölcükler- çimenin yeşilinde, karanlık kilde,

mavi karda gördüm. Sonra güneşin kavurduğu sarı otlar; çıplak, sarı, kıllı adamlar ve kıllı köpekler

-beraberinde, şişmiş cesetlerin yanında, köpek cesetleri, veya belki de insan… Bu gayet tabii , insan

ırkı için esas olan en mükemmel dezenfektandır.’ın dışında. Çünkü şehir  çoktan fethedilmişti, şehirde

şimdiki yiyeceğimiz olan petrol bileşeni vardı. Şehir çoktan fethedilmişti.

Ve neredeyse gökyüzünden yere kadar siyah, ağır, sallanan perdeler: ormanların üzerinde,

köylerin üzerinde yavaş duman sütunları. Boğuk ulumalar -şehreyönelmiş siyah sonsuz çizgiler-; güç

tarafından kurtarılmak için, mutluluğun öğretilmesi için. … ..

… ..

Velinimet, insan ırkı için en mükemmel dezenfektandır ve bu nedenle Tek Devlet organizmasında bağırsak

hareketi yok…” … ..

… ..


*Biz &  Yevgeni Zamyatin

Orijinal adı: Мы

Türkçesi:  Mehmet Fehmi İmre

İmge Kitabevi

1.Baskı: Mart 2014



*Yevgeni Zamyatin - Vikipedi (wikipedia.org)

*Yevgeni İvanoviç Zamyatin (Rusça: Евгений Иванович Замятин) (d. 1 Şubat 1884, Lebedyan, Tambov, Rus İmparatorluğu – ö. 10 Mart 1937, Paris, Üçüncü Fransa Cumhuriyeti), Rus yazar. Distopik bir geleceği konu alan "Biz" (Rusça: Мы) isimli romanıyla ünlenmiştir.

1 Şubat 1884'te Tambov Vilayeti'nin Lebedyan ilçesinde bir rahibin oğlu olarak doğdu. 1902'de takdirname ile bitirdiği Voronej Lisesi'nin ardından 1908 yılında Petersburg (Leningrad) Gemi Mühendisliği Enstitüsü'nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında 1905 Rus devrimi zamanlarında devrim hareketlerinde yer aldı. 1906 - 1911 yılları arasında kanun kaçağı olarak yaşadı. Potemkin isyanı olduğu sıralarda Odessa’da bulundu.

 

*Distopik Ne Demek? (bilgi-siteleri.blogspot.com)

*Distopik, baskıcı bir koşullar altında yaşamını sürdüren kurgusal toplumlardır. Distopik toplum, fakirlik, sefalet, zulüm, terör, saldırı, baskıcı yönetim gibi birden fazla sorun yansımasını taşıyan kurgusal ve gelecek zamanda ortaya çıktıkları varsayılan toplum çeşididir. Konusu gelecek zamanda geçen birçok filme ve klasik hikaye içerisinde yer alan distopik toplum, aşırı nüfus artışı ardından kısıtlanan insan özgürlüklerine ve hakları kontrol eden katı yasalara sahip olan topluluklardır. Diğer yandan bilim kurgu eserlerinde, saldırı, kıtlık, enerji kaynaklarının tükenmesi gibi problemler yaşayan toplumlar distopiktir.

*oditoryum - Nedir Ne Demek

*Antik Roma'da halkın ozanları dinlemek üzere toplandığı yer. Konserlere, konferanslara elverişli dinleme salonu. Toplantı salonu


*patetik - Nedir Ne Demek

*Dokunaklı, etkili. Duygusal olan


*Fraunhofer-Gesellschaft - Vikipedi (wikipedia.org)

*Fraunhofer Gesellschaft ya da Fraunhofer Enstitüsü, Avrupa'nın en büyük uygulamalı bilimler araştırma ve geliştirme organizasyonudur. Birçok dalda faaliyet göstermekte birlikte, merkezi Almanya olmak üzeri yurt içi ve yurt dışında toplam 60 Enstitü ile başta Elektronik olmak üzere Kimya, Biyoloji, İnşaat gibi değişik alanlarda üniversitelerle iş birliği içinde araştırmalar yürütmektedir. Dünya çapında en ünlü buluşlarından biri MP3'dür. (Fraunhofer Institut für Integrierte Schaltungen). Bunun yanında en önemli özelliklerinden bir tanesi öğrencilere tanımış oldugu imkânlardır. Ögrenciler Almanya genelindeki bu enstitülerde stajlarını gerçekleştirmeleri ve tezlerini yazmalarının yanı sıra, eğitimleri boyunca kısmi olarak Fraunhofer'da werkstudent olarak yarı zamanla çalışma olanağı sunulmaktadır.


*lex - Nedir Ne Demek

*Kanun, Hukuk, Kural, Usul

*Devletlerin yasama gücü tarafından konulan, herkesin uyması zorunlu olan yaptırıma bağlı kuralların her biri.


*mayolika - Nedir Ne Demek

*Genellikle denize girerken ten üzerine giyilen, vücudun gerekli kısımlarını sıkıca örten giysi.



*Banotu Nedir? Banotunun Faydaları Nelerdir? (nkfu.com)

*Banotu (Hyoscyamus niger), patlıcangiller (Solanaceae) familyasından, boş alanlarda, yıkıntılarda ve çöplüklerde kendiliğinden yetişen bir yıllık ya da iki yıllık zehirli bitki.


*Halüsinasyon - Vikipedi (wikipedia.org)

*Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği,

görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanmasına veya sanıların

alınmasına verilen isimdir.[1] Halüsinasyonlar, benzer fenomenlerden ayrı tanımlanmaktadır: örneğin rüya görmek uyanık olma hali barındırmaz; psödohalüsinasyonda istemsiz duyusal algıların gerçek olmadığı kişi tarafından bilinir; yanılsamalar saptırılmış ve yanlış yorumlanmış gerçek duyusal algılar barındırır; zihinsel imge (hayal kurma) kişinin istemi kontrolü altındadır gibi.[2] Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanımı olabilir: görme, işitme,

dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü,

işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları

varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.

Hastanın düşünce ve fikirlerinin dışarıya aktarıldığını sanması, düşüncelerinin bir başkası tarafından

biliniyormuş hissine kapılması, yabancı fikirlerin kafasına direkt olarak sokulduğunu zannetme gibi çeşitli

ruhsal halüsinasyonlar da vardır.

Normal kişilerde aşırı fiziksel ve ruhsal yorgunluk, ihtiyarlık zamanında uykuya dalarken ve uyanırken görülen

geometrik şekiller, gri veya renkli nesnelerin görülmesi normal olarak kabul edilir.


*AERO - Vikipedi (wikipedia.org)

*AERO (Anthology of Electronic Revisited Originals) Jean Michel Jarre'ın 2004 yılında yayımlanmış Elektronik müzik albümüdür. Önceden kaydedilen parçalar, üç yeni parça ve konserden canlı bir parça eklenerek, 5.1 surround formatında yeniden kaydedildi. Bütün parçalar "scenes" adı verilen bölümlerle birleştirilmiştir.

Bu albüm CD ve DVD olarak yayımlanmıştır; DVD-Video Dolby Digital ve DTS sesten oluşmakta, CD ise stereo'dur.

*"hava, aero, gaz", havacılık, uçak", s. havacılıkla ilgili, uçakla ilgili" anlamına gelmektedir.

*Yazar “aeroya bindin…” ifadesini kullanıyor…kırbaçladığını da ….


*İnfüsoria: Infusoria - Wikipedia

Infusoria are minute freshwater life forms including ciliates, euglenoids, protozoa, unicellular algae and small invertebrates. Some authors (e.g., Bütschli) used the term as a synonym for Ciliophora. In modern formal classifications, the term is considered obsolete; the microorganisms previously included in the Infusoria are mostly assigned to the kingdom Protista.

In other contexts, the term is used to define various aquatic microorganisms found in decomposing matter.

*İnfusoria - Veteriner Hekimlerin Dünyası

*Akvaryum balıkları üretiminde özellikle yumurtadan yeni çıkan yavruların beslenmesinde vazgeçilmeyecek olan bir canlı grubudur. yumurtadan çıkan akvaryum balıkları ilk yaklaşık iki gün için yem gereksinimi duymazlar. bu süre zarfında vücutlarında bulunan yumurta sarısını tüketerek gıda gereksinimlerini karşılarlar. ikinci günden itibaren ise yavrulara yem vermek gerekir. bu dönemde balık yavrularının çoğunluğu ancak canlı yem ile beslenebilirler. bu aşamada infüsoria ile beslenebilirler.



14 yorum:

  1. Kitap arkası tanıtım: İlk kez 1924 yılında İngiltere’de, yazarın doğduğu toprakların oldukça uzağında yayınlanabilen Biz, duvarlarla çevrili bir dünyadaki insanların, camdan yapılma saydam evlerinde “Tek Devlet” tarafından sürekli izlenerek ve dinlenerek yaşamaya mahkûm edildikleri bir düzeni anlatan distopik bir roman.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. George Orwell’in 1984’ü, Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya’sı gibi 20. yüzyıla damgasını vurmuş eserlerin öncülü olan Biz, totaliter rejimin egemenliğini bütünüyle hissettirdiği bir toplumda, bireyi kendi doğasından ve özgürlüklerinden alıkoyan baskıcı bir idarenin insalığı taşıyabileceği korkunç noktayı gözler önüne sererek, aslında bugün içinde yaşadığımız dünyaya da şaşırtıcı biçimde ayna tutuyor.

      Sil
    2. "Şimdiye kadar yazılmış en iyi bilimkurgu roman, klasik bir karşı ütopya." (Ursula K.Le Guin)

      Sil
  2. Romandaki “Tek Devlet” fantazisi; okurken ‘Matriks’ filmini çağrıştırıyor…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilim kurgu ve fantastik anlayış iç içe …. hayallerin sonu yok ….

      Sil
  3. Yazarın hayalinde canlandırdığı cennet mi? Kendisi bile emin değil görünüyor…. yaşanan olayları kontrol eden ve “Gardiyan” olarak adlandırdığı varlıkların varlığı bile ne kadar özgür olduklarını anlamamızı kolaylaştırıyor…..

    YanıtlaSil
  4. Bazen birileriyle buluşmak için bile, öncesinde “pembe kupon “ alınması gereken bir hayaller dünyası…

    YanıtlaSil
  5. Yazar kendi ifadesi ile “ er geç bütün bu saçmalıkları bir mantıklı formüle yerleştirmeyi başaracağımdan eminim. Bu bana güven veriyor, umarım siz de güven verir… .. “ sözleri güven vermek yerine; okuyucular üzerinde; halüsinasyon gören kişilerin bakış açılarının anlatıldığı anlattığı izlenimini veriyor

    YanıtlaSil

  6. Yevgeni Zamyatin, Alçak gönüllülük bir erdemdir ve kibir kötülük; “Biz” Tanrı’dan ve “Ben” şeytandan.... diyor

    YanıtlaSil
  7. Yevgeni Zamyatin'in eseri; Biz ( Мы), fantastik ya da akıl hastası birinin halüsinasyonları anlatan bir kurgu roman ölmüş. Yine de kitabın sonlarına kadar gelebildim. Bitirmeye niyetliyim.
    George Orwell 'in 1984 romanı bundan çok daha anlamlı bir romandı...
    George Orwell bir dönemi anlatıyordu... Zamyatin ise gelecekteki bir zaman diliminin anlaşılmazlıkları anlatıyor ve bir yerde diyor ki; "hayal hastalığından muzdaripseniz bile asla asla aklınıza gelmeyecek şeyler sözkonusu." Kendini güzel tarif etmiş.

    YanıtlaSil
  8. Atalarımızın birbirlerini yediği, belki de nükleer silahlar başta olmak üzere kitle imha silahlarının ve de yoğun teknoloji kullanımının dünya iklimi ve diğer doğal dengenin bozulmasının ortaya çıkaracağı olumsuzlukların yaşanacağı dönemi, Zamyatin İki Yüz Yıl Savaşı olarak adlandırıyor ve bu dönemi takip eden süreçte insanlık için daha yaşanabilir bir çevrenin, fanus benzeri kapalı bir cam sistem içinde oluşturulabileceği hayali temel alınarak kurulacak dünya öngörüsü anlatılmak isteni
    yor….

    YanıtlaSil
  9. Günümüz dünyasını Eski olarak dile getiren yazarın fantastik yeni dünyasında eskinin inanç sistemini sorgulamayı da denemekte…. cennet, cehennem, melekler, dua, sevgi, zalimlik, …. sorular var, cevap ya da tahminler yok…

    YanıtlaSil
  10. Her şeyin sonu var mı? Evrenin? Sonsuzluk? sadece soruyor…
    Son cümle. “Çünkü Akıl kazanmalı.” buna da ben itiraz ediyorum.
    Aklın çözemediği sırlar her zaman olacak… sırların varlığı aklımızı kullanmamıza engel değil…

    YanıtlaSil