Evlenmek kadar evliliği korumak, evliliği korumak kadar eeşimizle
mutlu olmak da şarttır. ... .. bir başka ayet-i kerime şöyle ifade etmektedir:”Onlar
(kadınlarınız) sizin için bir libastır. Siz de onlar için bir libassınız.
Libas... yani elbise... erkek ve kadın; biri diğerinin örüsü. Her
biri diğerini kötü yola düşmekten koruyan bir engel.
Aynı durumu bir İslam alimi de şöyle tespit etmiştir: İnsanın ihtiyacı
ı en fazla tatmin eden kelbine karşı bir kalbin bulunmasıdır ki her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini
birbirleriyle paylaşsınlar. Birbirlerine; lezzetlerde ortak, gam ve kederli
şeylerde de yardımcı olsunlar. ... .. Ve eşler, ölüm onları ayırana kadar
birbirlerinin “en önemli değerleri”
olmalıdır.
Ayrıca Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de “Mü’min erkek ve kadınlar
birbirinin dostları ve yardımcılarıdır. (Tevbe-71) buyurmaktadır. Demek ki eşler birbiri için, en önemli,
en değerli iki insandır. Yani birbirinin kusurunu arayan, ayıbını ortaya
döken, küçük düşüren değil, birbirinin kusurunu örten, birbirini yükselten iki
insandır. Birbirini tüketen deği, destekleyen, güçlendiren, yaşama sevinci
veren iki insandır.Çiftlerin ortak ilgileri, ortak zevkleri olmalıdır. Onlar
birbirlerine hakaret etmeden, bağırıp çağırıp küfretmeden farklı
düşündüklerikonuları insanca konuşup, ortak bir paydada buluşabilmelidirler.
Monotonlaşmış İlişkileri
Canladırın
Su dolu kazanda canlı canlı haşlanarak direnmeden ölen
kurbağaların hikayesini hepimiz biliriz. Normal olarak kaynar suya atılan
kurbağalar hemen dışarı atlayacak ve kurtulacaklardır. Ama bu kurbağalar
atlamazlar ve direnmezler bile. Neden mi?Çünkü kazana atıldıklarında su ılktı,
her şey güzeldi. Sonra sıcaklık yavaş yavaş yükselir. Su ısınır ... ısınır...
ve kaynar. Tabiiki kurbağa, hayatından memnun bir şekilde ölür. İlişkilerimizin
geldiği noktada aynı tavır ve davranışlar; monotonlaşmış, heyecanını kaybetmiş ilişlkileri
beraberinde getiriyor. Mutlaka ilişkilere renk getirecek katkılara ve bizi
kendimize getirecek şoklamalara ihtiyacımız var. Bu konuda neler yapılabilir:
Erkek ...
Kadın da , eşi eve gelmeden önce günlük kıyafetlerini çıkarıp daha
alımlı bir halde güler yüzle eşini karşılaması, onun en sevdiği yemeği
pişirmesi, tatlı ve yapııcı bir dille onunla sohbet etmei ve onu rahat ettirme
çabası içine girmesi evlilikte mutluluğu beraberinde getirecektir.
Evlilikte cinselliğin önemini
görün
... .. Eşinizle bağ kurulmasını
sağlayacak içtenliktir.
Cinsellik yakınlıkla
ilgilidir
Evlilikte yaşanan sorunların temelinde bir çok çiftin “cinsel
ilişkiyihayatlarından ayrı ya da bağımsız olarak görmeleri yatmaktadır. Oysa eşinizle
iletişiminizde bozukluk varsa cinsel ilişkinizin güzel olması beklenemez.
Cinsellik yakınlığın bir alt kümesidir. Yakınlığın bir kısmı zihinseldir; düşüncelerimizi,
inançlarımızı ve bilgimizi paylaşırız. Aile danışmanı Zig Ziglar’ın ifade ettiği gibi: Başlıca cinsel organ beyindir. Eşinizle
cinsel ilişkiniz istediğiniz gibi değilse çoğu örnekte “problem”in kaynağı
cinsel ilişki değil, ilişkinin kendisidir. Cinsel ilişkinin güzel ve doyurucu
olması için iki tarafın da sevi,ldiklerini, kullanılmadıklarını bilmeleri
gerekmektedir.
Kendi
itiyaç ve arzuları dikkate alınmadan kocasının istek ve arzularını karşılaması
istenen bir kadın, kullanıldığı hissine kapılacaktır. İhtiyaç ve arzuları
sürekli yok sayılarak sürekli reddedilen bir koca ise kendini küçük görmeye
başlayacaktır.... ..
....
..birbirini dikkate almayan, karşılıklı küçümseme ve aşağılamaların
sergilendiği bir ortamda,... ..
Üzücü
olan şu ki; evlendikten sonra iki taraf da “tapusu bende” anlayışına gömülüp gidiyor farkında olmadan ve
birbirine daha güzel ve çekici görünmeyi gereksiz görmeye başlıyorlar. Dışarıya ”sosyal hayatın içine”
çıkarken kendilerini daha güzel gösterme adına harcadıkları çabanın çok azını
eşler birbirine daha çekici görünme adına harcıyorlar.... .. Mutlaka
eşinizle ilişkinize dikkat etmeli onu kırmamaya ve ona güzel görğünmeye çaba
harcamaısınız. ... ..
...
..
Zamanla
kaybolan heyecanlarınızı yeniden kazanarak hayatınızı renklendirebilirsiniz.
Evlilik uzmanları, uzun süredir aynı evde yaşayan çiftlerin en fazla cinsel hayatlarındaki
monotonluktan şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Aynı yatağı aynı bütçeyi, aynı
aileçevresini paylaşan eşler, bir süre sonra birbirini sadee “hayat arkadaşı”
olarak görüyor.
Oysa
bazı ipuçları sayesinde cicim aylarını yeniden yaşamanız mümkün. Sadece
kendinize ve eşinize daha fazla zaman ayırıp özen göstermeniz gerekiyor. Eğer
nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız aşağıdakiler kulak verin:
İstek
vebeklentilerinizi konuşun
Önsevişmeyi
bir hazırlık dönemi olarak planlayın
...
..
Birbirinizin olumlu yönlerini takdir edin
Eşinizi
her fırsatta takdir edin. ... Nasıl bir durumla karşılaşırsanız karşılaşın
eşimizin tarafını tutun, onun amigosu- teşvikçisi olun.
Eleştiride dikkat edilmesi gerekenler:
Eşinizi kesinlikle başkalarının yanında
eleştirmeyin.... ..
Eşinizin
ailesi hakkında eleştiri yapmaktan kaçının.
Eşinizin
değiştiremeyeceği fiziki özelliklerinden dolayı eleştirmeyin ya da başkalarıyla
karşılaştırmayın... ..
Erkekler;
yeterli olmaya, başarı ve güce değer verirler. Her zaman kendilerini kanıtlama,
güç ve becerilerini gelitirme uğraşındadırlar.
Kadınlar;
Sevgiye, iletişime, güzelliğee ve ilişkilere değer verirler. Birbirlerini
desteklemeye, yardımcı olmaya ve korumaya çok zaman ayırırlarKadınlar içim,
kiisel duyguların paylaşılması hedeflereulaşmaktan ve başarılı olmaktan çok
saha önemlidir. Birbirleriyle konuşmak ve iletişim kurmak onlar için başka bir
doyum kaynağıdır. .. ..
Kadınlar
üzüntülü, heyecanlı, kafası karışık bitkin ya da umutsuz oldukları dönem bir
arkadaşa, yoldaşa en çok ihtiyaç duydukları dönemdir.. Bu dönemde kendilerini
dinleyecek birini ararlar.
Onlarduygularını paylaşarak sevgiye layık olduğunu ve gereksinmelerinin
karşılandığını anlamaya başlarlar. ... ..
Erkelerin
bunu anlaması kolay değildir. Çünkü erkekler kadınların aksine destek olmak
için değil, bir karar vermek ya da bir sorunu çözmek için iletişim kurarlar. İşte
bu farktan dolayıdır ki erkeler genellikle kadınların sık sık aynı şeyleri
tekrar ettiklerinden şikayet ederler. Buna karşın kadınlar da eerkeklerindinlemediğini,
tek başlarına hareket ettiklerini ve duygusuz olduklarını düşünürler.
Çözüm:
... ..
Erkeğin
dinlemek istememesinin bir başka nedeni de, bir sonuç aramasıdır. Sonuç
odaklıdır erkek.
Yardım
önerileri kadının sevildiğini ve değer verildiğini hissetmesini sağlar. Buna
karşılık bir erkeğe yardım önermekonun kendisin, beceriksiz, zayıf, hatta
sevilmeyen biri gibi görmesine yol açabilir. Bir erkeğe o istemeden önce
öneride bulunmak, onun ne yapacağını bilmediği ya da bunu kendi başına
yapamayacağını ima etmek demektir. ... ..Bundan dolayı kadınlar eşlerine öğüt
vermekten kaçınmalıdırlar. .. ..
Erkekler
daha çok çözümlere önem verirler. Eğer bir şey işliyorsa, ona
dokunmazlar. Yolunda giden bir şeyi rahat bırakırlar. Onlarda “Bozulmadıysa
onarmama ne gerek var” düşüncesi hakimdir. Örneğin evlendikten sonra eşine onu
sevdiğinmi sıklıkla ifade etmez erkek. Kadın da sık sık eşinin ağzından
sevildiğini duymak ister. Bir yerde seminer katılımcılarımdan bir hanım
paylaşmıştı: Eşi ilk evlendiklerinde onu sevdiğini ifade etmiş.Ama aradan üç
yıl geçmesine ramen onun ağzından “seni seviyorum” sözcüklerini bir daha duyamamış
ve bunun rahatsızlığını dile getiriyordu.Eşi dayanamadı ve aynen şunu ifade
etti: Seni hala sevmeye devam ediyorum. İkide bir söylemenin ne lüzumu var.”
Hatta muzip bir şekilde şunu da ekledi: “Kararımı
değiştirirsem söylerim.”
Stres ve olumsuzluklar karşısında takınılan
tavır
Erkek:
Kızdığı zaman yalnız kalmak ister
Kadın:
Küstüğü zaman üstüne gidilsin , konuşulsun ister.
...
..Çatışma sırasında kadın kızgınlığını
ve kırgınlığını yoğun biçimde dile getirirken, erkek yüzleşmeden kaçar. Bu olguya teknik olarakistek/içe kapanma
olumsuz tırmanma döngüsü (Deman/Withdraew Negative Escalation Cycle) denir.
...
.. yaptıkları araştırmaya göre, erkeğin içe kapanma nedeni tehdit altındayken
biyokimyasında oluşan dengesizliktir. Dengesizlik durumunda erkeğin ootonom
sinir sistemi etkilenir. Böbrek üsüt bezleri adrenalin salgılamaybaşlar, kalbi
dakikada yüz kez artar, terler ve kasları gerilir. ... ..
Yani
ev içinde yaşanılan olumsuz bir durum karşısında kadın dişlerini göstererek
saldıırıya geçince erkeğin otonom sinir sistemi tehlikeyi hisseder ve iki tarz
mesaj gönderir; kaç ya da savaş.
Kadınlarla savaşılamayacağını bildiği için
en iyisi kaç der ve kaçmayı tercih eder.
Erkeğin
kavgayla yükselen kimyası, onun kaçış tepkisini vermeden önce şiddet
kullanmasına da neden olabilir. Şiddet kullanmaya eğilimli erkeklerde bu
olasılık daha da güçlüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder