Cepheler Yıkılırken
Sultan Mehmet Reşad’ın vefatını ve Veliaht Vahidettin Efendi’nin Mehmet sâdis ünvanıyla Osmanlı tahtına cülûs ettiği haberini Filistin Cephesinde iken haber almıştım. Siyasî hayattan uzak bulunmama rağmen selefine nazaran muhteris bir zat olan yeni padişahın İttihat ve Terakki Fırkası ile bağdaşmayacağını herkes gibi ben de biliyordum. Sultan Vahidetttin’in İttihatçıların tesir ve nüfuzundan kurtulmak maksadıyla ve mümkünse yapacağı mevkiini kuvvetlendirmek için itimat ettiği kimseleri veyahut kendi adamlarını iş başına getireceği belli idi. Hürriyet ve İtilâf Fırkası tabiatıyla faal bir rol oynayacaktı. Bununla beraber harbin en buhranlı bir devresinde İttihatçılara ve onu temsil eden hükûmete karşı hemen cephe alması beklenmezdi. Talât Paşa Kabinesinin sükûtunu gün meselesi addetmek de doğru değildi. Yalnız Harbiye Nâzırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın elinde toplanmış olan geniş selâhiyetlerin alınacağını tabiî görüyordum.
Cülûstan kısa bir müddet sonra Talât Paşa, uhdesinde bulundurduğu Dahiliye Nezaretini İsmail Canbulat Bey’e devretmişti. Canbulat Bey benim de arkadaşımdı.
Almanya’nın durumu
Saltanat tebeddülünün harbin inkişafı üzerine müsbet bir tesiri olabilecek mi idi? Sultan Vahidettin ‘den medet uman bazı safdiller, boş yere hayale kapılmışlardı. Fakat ahvale vâkıf olanlar bunun imkânsızlığını biliyorlardı.
Avrupa merkezî devletler blokunun liderliğini üzerine alan Almanya, bence son kozunu oynamış sayılırdı. Garp cephesinde 15 Temmuzda büyük taarruzu muvaffakiyetle karşıladıktan sonra mukabil taarruza geçen General Foş kumandasındaki İngiliz, Fransız ve Amerikan orduları 4 Ağustos zaferini kazanmışlardı. Alman askerî kudreti artık bu mağlubiyeti telâfi edecek bir durumda değildi.
… ..… ..
Osmanlı ordularının son vaziyeti
Enver Paşa’nın anlayamadığı nokta
Derhal sulh teşebbüsünde bulunulmalıdır
Ahmet İzzet Paşa Kabinesi
Birinci Cihan Harbini İdare Edenler
Mondros Mütarekesi
Enver Paşa ile Moskova mülâkatı
Mısır Seferi’ne neden lüzum görmüştük
Cemal Paşa’nın hazırladığı mülâkat
Cemal Paşa, Suriye’ye niçin gelmişti
Hidiv Abbas Paşa, Mısır’ın fethini istiyordu
Panilâmizm hareketleri
Galiçya, Romanya ve Makedonya
Enver Paşa, Almaları itham ediyor
Cenup Cephesi Kurulurken
M.Kemal Yıldırım Orduları Kumandanı oluyor
Mondros Mütarekesi’nin hükümleri
İngilizler Kilikya’yı istiyorlardı
Mustafa Kemal ile Adana mülâkatı
Ahmet İzzet Paşa Kabinesinin istifası
İstanbul'daki Temaslarımız
Anadolu’da tam bir anarşi içinde
Babam İsmail Fâzıl Paşa
İstanbul kan ağlıyordu
Mehmet Ali Bey ile neler konuştuk?
Mustafa Kemal Paşa’nın Şişli’deki evinde
Mustafa Kemal Paşa ile neler konuştuk?
Meclis-i Mebusan’ın feshi
Mustafa Kemal Paşa, Mehmet Ali Bey’le tanışıyor
Tevfik Paşa’nın yeni Kabinesi
İstanbul’da son mülâkat
Milli Mücadele Hakkında Neler Düşünüyorlardı?
Konya’dan Ankara’ya
Ankara’daki İcraatımız
İzmir’de Yunan İşgali
Mustafa Kemal Paşa Samsun’da
Rauf Bey Ankara’ya Geçiyor
Amasya Kararları
Ankara’da Bir Amerikalı
İstanbul’dan Gelen Mektuplar
Mustafa Kemal’in Askerlikten İstifası
Paris Sulh Konferansı
Abdülmecid Efendi Vaziyeti Nasıl Görüyordu
Erzurum Kongresi Arefesinde
Ankara Valisi ne düşünüyor
Harbiye Nâzırına gönderdiğim rapor
Almış olduğum tedbirler
İsmail Fazıl Paşa’nın Ankara'ya gelişi
… ..
… ..
(s.171)-Milletin istikbâli bahis mevzuu olurken aile endişesi nazarı itibara alınmaz, ç,nkü ailenin huzur ve refahı ancak milletin huzur ve kurtuluşu ile kaimdir.
… ..
Erzurum Kongresi
İzmir Cephesi Nasıl Kuruldu
İstanbul - Anadolu Mücadelesi
Ankara’nın Ehemmiyeti
Yeni Harbiye Nâzırı Nâzım Şefik Paşa
Sivas Kongresi
Manda Meselesi
İzmir Cephesine Bakış
Birinci Eskişehir karekâtı
İzmir Cephesine Yeniden Bakış
Sivas Kumandanlar Toplantısı
Heyet-i Temsiliye'nin Ankara’ya Gelişi
Meclis-i Mebusan Toplanırken
Memleketin Müdafaası İçin
Kilikya’nın Kurtuluş Mücadelesi
İrtica Hareketleri
Ali Rıza Paşa ve İstanbul İşgali
İstanbul’un İşgalinden Sonra
23 Nisana Doğru
TBMM’nin Açılışı ve İsyanlar
Fevzi Paşa’nın Anadolu'ya Gelişi
İstanbul ve Karakol Cemiyeti
Dahilî İsyanlar Karşısında
İzmit Harekâtı ve Sebepleri
Cenup Cephesi
Yunan Taarruzu
TBMM ve Yeşil Ordu Cemiyeti
Uşak’ın Kaybı ve Müdafaa Plânı
Mecliste Siyasi Cereyanlar
Meclisin Sivas’a Nakli Meselesi
Gediz Taarruzu ve Sebepleri
Tarruzun tam zamanı
Şark cephesindeki ileri harekat
Garp cephesindeki faaliyet göstermelikti
Ordumuzun tecrübesi ve Alayunt toplantısı
Garp Cephesinin tertibatı ve taarruz başlıyor
Yunanlılar taarruzumuzu evvelce haber alamamışlardı
Düşman fırkasının mevcudu on dört bin kişi
Anadolu anaları ve kağnıları
Cephane kollarını ahalinin vasıtaları teşkil etmişti. Bunlar esas itibariyle kağnılardır. Kağnıların ekserisi köy kadınları ve on, on beş yaşlarında çocuklar tarafından idare olunuyordu. Bu hakikaten asîl ve ulvî bir manzara idi. Uzun yürüyüşlerle gece, ayaz vr yağmur altında meşakkat ve acının en fazlasını çekmiş olan bu aziz vatandaşlarımız köylülerdi. Bunların içerisinde şiddetli soğuktan ölenlerde olmuştu. Kütahya ile Gediz arasında yapılan yürüyüş ve hareketlerde kıtalarımızın ve muharebenin medarı hayatı olan erzak ve cephaneyi hep bu aziz vatandaşlarımız taşımışlardı. Bütün meşakkat ve acılara rağmen yüzlerinde bir işmizaz ve fütur görülmemişti. Hiç unutmam yine böyle bir yürüyüş esnasında idi, dondurucu bir soğuk vardı. Kağnısının başında duran ihtiyar bir nineye yaklaşmış ve sormuştum.
-Nine üşümüyor musun?
Şu cevabı vermişti:
-Hayır oğul, üşümüyorum. Düşman topraklarımıza bastığı günden beri içim yanıyor.
… ..
.. ..Garp Cephesi Kumandanlığının teklifi
Türkiye Komünist Fırkası
Garp Cephesinden Neden Ayrıldım
*Milli Mücadele Hâtıraları & Ali Fuad Cebesoy
Temel Yayınları
Baskı: Ocak 2017
*İngiliz Muhipleri Cemiyeti - Vikipedi (wikipedia.org)
*İngiliz Muhipleri Cemiyeti (İngiliz Dostları Derneği), Damat Ferit Paşa ve Sait Molla gibi üyeleri bünyesinde bulundurmuş ve hararetli bir şekilde İngiliz Mandasını savunan Türk millî varlığına düşman cemiyet.[1][2] 20 Mayıs 1919'da kuruldu.[3][4] İngilizlerden para yardımı alan bu cemiyet, Anadolu'da karışıklıklar çıkarmayı ve Kurtuluş Savaşı'nı engellemeyi amaçladı. Kurtuluş Savaşı'na karşı yapılan tüm yıkıcı eylemlerin ve örgütlenmelerin destekleyicisi oldu.[1][2] İngiliz casusluğu görevini de yürüten Muhipler Cemiyeti üyeleri, İngiliz ajanı Frew’in talimatıyla, İstanbul’un en yoksul semtlerindeki Türk ailelerine her gün çok miktarda et dağıtarak işe başladı.[3] Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile iş birliği yapmıştır.[3]
İstanbul'un işgalinden sonra özellikle kentin zenginleri ve ileri gelenleri, mevcut durumlarını muhafaza etmek ve işgalden menfaat sağlamak maksadıyla bu derneğe üye olmuşlardır.[5]
İngiliz ekonomik sermayesiyle güçlenen teşkilat, desteklediği diğer yan kuruluşlarla Anadolu’da oluşan Kuvâ-yı Milliye’yi yok etmeye yönelik hareketini hızlandırdı.[3] Marmara ve Ege bölgelerinde çıkan isyanlar dahil, Konya-Bozkır ayaklanmaları ile Konya Delibaş Mehmet İsyanı hareketinde de büyük rolleri olan cemiyetin yayın organı “İstanbul” gazetesiydi.[3]
Türk Millî kuvvetlerin Anadolu’ya hakim olmalarıyla siyaset sahnesinden silindiler.[3]
Atatürk, Nutkunda bu dernek ile ilgili şunları söylemiştir[5]:
Osmanlı'nın son dönemi ve İstiklâl Harbimiz konusunda çok kitap okudum. Elbette hatıralarını yazan, emek verenlerin bıraktıkları eserleri şükran ve minnetle anıyorum. Onların, yaşadıkları döneme ait dilde bıraktıkları bu eserleri aynı zamanda geleceğe ışık tutan birer hazine değerinde. Diğer taraftan, halen okumakta olduğum bu eser 2017 basımlı ve 66 yaşında mürekkep yalamış bir vatandaş olarak okurken anlamakta güçlük çektiğimi itiraf etmek durumdayım. Yeni nesillerin okudukları anlamalarını kolaylaştırmak bakımdan sonraki baskıların günümüz Türkçesi ile yapılması düşünülmelidir.
YanıtlaSilİstiklal Harbini ve Mustafa Kemal Atatürk'ün harekete geçirdiği milli ruhun ayağa kalkışını, isimleri bilinenlerden adları gönüllerde yaşayan vatan evlatlarının öykülerini, değişik kaynaklardan okudukça, onların aziz hatıraları önünde şükran ve minnet duygularım kabarıyor...
Silher defasında yeni bir heyecanla okuyarak o günlerin acılarını verilen emekleri bir kez daha hissetmenin heyecanı ve kelimelere sığmayan duygularını gelecek nesillere aktarmanın sorumluluğunu taşıyorum....
SilMilli mücadelenin her aşamasında maddi kaynak, ulaşım ve haberleşme yetersizliklerini yanında Anadolu insanının dini inançları ve kutsiyet atfettiği halifelik ve padişahlık makamına bağlılığını istismar eden işgalci İngilizlerin organize ettiği irtica hareketleri (isyanlar) ile mücadele, gerek isyanların bastırılması, gerekse cephede düşmanla temasta olan komutanların Ankara ile süreci uyum içinde yürütmedeki zorluklara rağmen şehit ve gaziler pahasına elde edilen başarılar yanında yapılan hataların da; siyasetle ilgili bölümlerinin ve askeri yanlarının ayrı ayrı o günleri yaşama ama günümüzdeki gelişmeler için çıkarılacak dersler anlamında hem arazide hem de kapalı mekanlarda ele alınmasında yarar olacağına inanıyorum.
YanıtlaSilDevletimizin eğitim kurumları vb. anma günü etkinlikleri -nde hamasi konuşmalarla izleyicilerin ilgi ile takip edecekleri görseller, belgesellerle desteklenen, geçmiş tecrübelerin günümüze aktarılmasının bir yöntem olabileceğini düşünüyorum….
YanıtlaSilOsmanlı’nın çöküşünde yeni bir Cumhuriyet kuruluşuna giden bu kutsal sürecin her safhasından çıkarılacak derslerin yıl dönümlerini özellikle yeni nesillerin ilgi odağına getirebilmeyi kendimize iş edinmeliyiz…. hiçbir şey yapamıyorsak Çanakkale zaferinin yaşandığı yerler başta olmak üzere Polatlı’dan İzmir’e kadar olan güzergâhın bölümlere ayrılarak ilgi çekici bölümler halinde ziyaret edilmesi alışkanlığını kazanmalıyız
YanıtlaSil