-Fransız
devrimi, Ortadoğu’da ilk kez önmesenen bir Avrupa düşünce hareketidir. Bunun
için de çok açık bir neden vardır. Bu, Avrupa’da düşüncelerin Hristiyan
terimleriyle anlatılmadığı ilk büyük ayaklanmaydı. Hatta bazı savunucularına
göre, Hristiyanlık karşıtı olduğu dahi öne
sürülüyordu.
-Müslümanların
gözünde sekülarizm (laiklik) gibi bir şeyin çekiciliği yoktu,
ancak başka bir şey çekici olabilirdi. Rakip bir dine ait olmayanve Osmanlı
İmparatorluğu’nun geleneksel düşmanları tarafından karşı çıkılan bir hareket
söz konusuydu.
-Ortadoğu
halkları arasında, Fransız devrimci propagandasına ilk tepkiler, az oranda ve
Hristiyan teba ile sınırlıydı.
-Ancak
bunlar arasında düşünceler çok hızlı yayılarak kısa süre içinde imparatorluğun
tebasıyla birlikte efendilerini de etkiledi. Dönemin Osmanlı yazarlarının bir
benzetmesiyele, “yeni Frenk düşünceleri, yeni Frenk hastalığı gibi” yayılmıştı.
-İslam
halkları arasında eşitlik, kardeşlik ve özgürlük tamamen yeni ve tuhaf
düşünceler değildi. Kardeşlik -müminlerin kardeşliği- aralarındaki eşitlik gibi
temel bir ilkeydi ve aristokratikya da etnik ayrıcalıklarla engellenemezdi.
-Avrupa’da
gelişen olaylar, sınırlardaki değişiklikler ç.... Avrupa’dan ithal edilen yeni
miliyetçilik ve yutseverlik düşünceleri ile birleşince .... özgürlüğün gücü
artıyordu.
-Osmanlı
İmparatorluğu’nda önem sırasına göre Müslümanlar, Rumlar, Ermeniler ve
Museviler olmak üzere başlıca dört millet vardı. Tümü de yanlızca dini
terimlerle tanımlanırdı.
-Doğal
olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun Hristiyan halklarını Avrupalı düşünceler daha
çok etkiliyordu. Bu yeni güçlü ve milliyetçilik düşünceleriyle, sırasıyla
Yunanlılar, Sıplar, öteki Balkan hakları ve son olarak da Ermeniler karşılaştı.
.... XIX. yy’da Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Hristiyan azınlıklar üç farklı
uzlaşmaz .... hedefe yöneldiler. .... Müslüman çoğunlukla aynı haklara sahip
eşit yurttaşlık, bu hedeflerden biriydi.
-Avrupalı
devletler , bazı durumlarda kendi ülkelerindeki uygulamalarla çelişkili olsa da
... eşit yutttaşlık fikrini Türkler’e dayatıyorlardı.
-Yanlızca
yeni düşünceler yüzünden değil, yeni refah düzeyi nedeniyle de eski
eşitsizlikler kabul edilemez oluyordu.
-Hristiyan
azınlıkların giderek daha fazla bir ilgiyle yöneldikleri ikinciş hedef ....
bağımsızlık ya da kendi milli toprakları üzerinde özerk olmaktı.
-XIZ.
Yy’da ve XX. yy başında ilk önce Sırplar ve Yunanlılar, daha sonra Balkan
Yarımadası’nın öbür halkları, kendilerinin milli toprajklara olarak kabul
ettikleri yerlerde egemen baağımsız devletler kurmuşlar ve hem Osmanlılar’ın
hem de komşularının topraklarına göz dikmişlerdi.
-Asya’daki
Osmanlılar’a ait toprakların hemen hemen her yerinde azınlık statüsünde olan
Ermeniler’in durumu daha da zordu. Balkan halklarının, daha sonra da Arap ve
Museviler’in tersine Ermeniler, Sovyetler Birliği yıkılıp eski Sovyet Ermeni
Cumhuriyeti bağımsızlığını alıncaya kadar modern çağlarda hiç egemen devlete
sahip olmamışlardı.
-Üçüncü
hedef ise; .... kendi dini yasalarını devam ettirme .... eğitim sistemlerini
kendi dillerinde .... kendi farklı kültürlerini sürdürme haklarını korumaktı.
Ortadoğu – Bernard
Lewis*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder