-Elbette
hiç kimsenin suç işleme tekeli yok. Hiç kuşkusuz elde silah dağda dolaşanın
karşısında devlet seyirci kalamaz. Bir elde silah, bir elde zetin dalı siyaset
yapmanıza izin verilmez. Bütün bunlar genel doğrular.
-Ama
meselenin bir de “ama”sı vardır. Bugün Türkiye’de PKK’ya sadece terör örgütü
demekle, Öcalan’a teröristbaşı demekle bir yere varılamaz. Bunca yıl nasıl
varılamadıysa, bundan sonra
da varılamaz.
da varılamaz.
-Barış
kapısının açılması .... bunun ötesinde de değerlendirmekle mümkün olabilir.
-Türkiye
Kürt realitesi ile bunu gereklerini yıllar yılı kabullenmediği içindir ki,
sahneye PKK çıktı. Devlet, Kürt sorununu yok saydığı, sorunu sadece bir
güvenlik meselesi olarak gördüğü için yıllarca kan ve gözyaşı aktı.
-İşte
bu bir süreçtir, PKK’yı sahneye çıkaran ve Kürt sorunuyla iç içe geçmesine yol
açan.
-Şimdi
devletle hükümet, görebildiğim kadarıyla yeni bir yanlışın içinde. Sanıyor ki,
Kürt sorunuyla PKK birbirinden ayrılabilir. Sanıyor ki, PKK’yı dağda, KCK’yı
şehirde kovalayarak barışın yolu açılabilir.
-Açamaz.
Belki 1990’larda bu mümkündü. Ama 2000’lerde artık mümkün değil. Yaşadığımız
kanlı süreçte PKK, Kürtlerin içinde kök saldı, toplumsal tabanını genişletti,
örgütlenmesini ‘sivil toplum’la ete kemiğe büründürdü. Bu gerçek görmezlikten
gelinerek barış yolunda yürünemez.
-Bu
ülkede devlet ve siyasal iktidarlar yıllar yılı olayların peşinde sürklendiler.
‘Kürt realitesi’ni görmeyerek Türkiye’nin kalkınmaya, insanının mutluluğuna
ayrılacak kaynaklarını savaçta heba ettiler.
-Aynı
hataya bu defa ‘PKK realitesi’ni gözardı ederek ve yine olayların peşinden
sürüklenerek düşülürse yazık olur.
*Barışa Emanet Olun –
Hasan Cemal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder