-Başbuğ
Paşa’nın demokrasiye ilişkin tanımları da sorunludur. Hem liberal demokrasiyi
tarif ederken, hem bireysel haklar-kolektif haklar ayrımını yaparken, konunun
sınırlarını fena halde daraltmakta, belki de Türkiye’nin ‘özel koşulları’na
tâbi kılmaya çalışmaktadır.
-Eski
Genelkurmay Başkanı’nın fazlasıyla kitabi olan –ya da birtakım klişelerden
oluşan- bu çabası
gerçeklerden kopuktur.
-Kendi
deyişiyle Irak kuzeyinde, Iraklı Kürtler kendi okullarında, üniversitelerinde
ana dilleri olan Kürtçe eğitim görecek, ama Türkiye’deki Kürtlerin böyle hakkı
olmayacaktır.
-Filistin’de,
Filistinlileri ana dillerinde eğitim görecek, ama Türkiye’de Kürtlerin böyle
bir hakkı olmayacaktır.
-Güney
Afrika’da örneğin Zuluların böyle bir hakkı olacak ama bizde Kürtlerin
olmayacaktır.
-İspanya’da,
Katalanlar ya da Basklar kendi ana dillerinde eğitim görecek, ama Türkişye’de
Kürtlerin böyle bir hakkı olmayacaktır.
-Fransa’da
Breton, Bask, Katalan, Korsika, Alsas, Oksitan dillerinde eğitim hakkı olacak,
ama Türkiye’de Kürtlerin olmayacak.
-Britanya’da
İskoçların, Kuzey İrlandalıların İskoç ve İrlandalı olmaktan kaynaklanan
hakları olacak ama Türkiyeli Kürtlerin olmayacak.
Çünkü
İspanya’daki, Britanya’daki, Fransa’daki demokrasiler, Başbuğ Paşa’nın liberal
demokrasi tarifine girmedikleri içindir ki, bu ülkede ana dilde eğitim hakkı
olacak, ama Türkiye’deki düzen ‘liberal demokrasi’ olduğu içindir ki, Türkiyeli
Kürtler ana dilde eğitim hakkından yoksun olacaklar
*Barışa Emanet Olun –
Hasan Cemal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder