21 Ağustos 2014 Perşembe

Jobs İstanbul’da*

-“....  oradan da Türkiye’deki Efes’ e gittik. Efes’tekimermerden yapılma antik umumituvaletlerin ortasında müzisyenlerin serenat yapmaları için bir yer var.” İstanbul’a gittiklerinde Jobs, bir tarih profesörünü ailesine rehberlik yapması için tutmuştu. Sonunda bir Türk hamamına gitmişlerdi.
Profesörün anlattıkları Jobs’ı gençliğin küreselleşmesiüzerine düşündürmüştü:
-Gerçek bir ilham geldi. Heimiz boronozluyduk ve bize Türk kahvesi yaptılar. Profesör bu kahvenin başka yerlerin kahvelerinden çok farklı hazırlandığını açıklayınc, “Ne olmuş yani? Diye düşündüm. Türk kahvesi, Türkiye’deki gençlerin umrunda mıydı? Hepsi de dünyadaki diğer bütün gençlerin içtiği şeyleriiçiyor. Gap’ten satın alınmış gibi görünen giysiler giyiyor ve hepsi de cep telefonu kullanıyorardı. Diğer her yerdeki gençler gibiydiler. Artık bu dünyanın tamamının gençler için aynı olduğunu anladım birden. Ürünler tasarlanırken aklımızda özellikle Türkiye’deki gençlerin isteyeceği bir telefon ya da müzik çalar yaratmak diye bir şey yok. Artık tek bir dünyayız sadece.

*Steve Jobs – Walter Isaacson

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder